Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1991/188
K: 1991/687
T: 24.01.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan (...) tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla (...) gereği görüşülüp düşünüldü:
 
KARAR : Dava ihtiyaç nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.
Davacı 1.1.1988 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira aktiyle davalıya kiralanan su dolum ve dağıtım tesislerinin beldenin su ihtiyacı sebebinden tahliyesini istemiştir.
Davalı davayı kabul etmiş, su kuyularından birinin kendi arazisine ait olduğunu, davacı belediyeye ait kuyuyu boşaltmayı kabul ettiğini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki 1.1.1988 başlangıç tarihli kira sözleşmesi incelendiğinde kiralanan şeyin ne için istimal edileceği hanesinde Kavacık Menbasuyu olduğu belirtilmiş, ancak özel şartlarda kiralanan yerin elektirk - su - ısıtma ve kalorifer tesisatından ve kiralanandan bahsedildiği görülmüş (özel sözleşmenin 1 - 2 - 3 - 4 - 9. maddelerinde) bu haliyle kiralanan sadece kuyudan ibaret olmayıp kiralanan yerin menba kuyusu değil, çeşitli menbalardan ve kuyulardan gelen suların dolum tesisi ve işletmesi olduğu anlaşılmıştır. Bu hale göre kiranın hasılat kirası niteliği taşıdığı ve kiralanan yerin musakkaf bulunduğun kabulü gerekmiştir. Musakkaf hasılat kiralarında da 6570 sayılı yasanın hükümleri uygulanır. Çünkü bu yasanın 1 ve 8. maddelerinde Borçlar Kanunun 6570 sayılı yasaya aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına imkan tanınmıştır. Buna göre dava süresinde açılmış ve sözleşmedeki bir ay evvel ihbar şartı da yerine getirilmiştir. Üstelik gayri musakkaf kabul edildiği takdirde dahi B.K. 287. maddesine göre dava yine ihbar şartı yerine getirilmek suretiyle süresinde açılmıştır. Bu arada hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğunun da gözden uzak tutulmaması gerekir. Bu işletmeye belediyenin ihtiyacı bulunduğu Belediye Encümeni kararından anlaşılmaktadır. Diğer halde ihtiyaç iddiasının ileri sürülmesine hiç gerek yoktur. Her iki halde de ve kabul şekli itibariyle de tahliyeye karar verilmesi gerekirken davanın reddi isabetli görülmeyip hükmün bozulması gerekmiştir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, (...) 24.1.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini