 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1991/16525
K. 1992/293
T. 15.1.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET : 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 50. maddesi uyarınca binada kat mülkiyetinin kurulup kurulmayacağının araştırılması, şayet bu mümkünse ikinci aşamadaaynı Yasanın 10. maddesi uyarınca pay ve paydaş adedinegöre gerektiğinde ivaz ilavesi de gözönünde tutularak herbir paydaşa veya hisseli kalması konusunda anlaştıklarıtakdirde anlaşan paydaşlara birer bağımsız bölüm isabetedecek şekilde taksim olanağı bulunup bulunmadığının tespiti icabeder.
(634 s. KMK. m. 10, 50)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan izaleyi şuyu davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 1 parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davada taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi istendiğine göre bu istek içinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesi isteminin de varlığını kabul etmek gerekir. Hal böyle olunca, öncelikle keşif yapılarak, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 50. maddesi uyarınca binada kat mülkiyetinin kurulup kurulmayacağının araştırılması, şayet bu mümkünse ikinci aşamada aynı Yasanın 10. maddesi uyarınca pay ve paydaş adedine göre gerektiğinde ivaz ilavesi de gözönünde tutularak her bir paydaşa veya hisseli kalması konusunda anlaştıkları takdirde anlaşan paydaşlara birer bağımsız bölüm isabet edecek şekilde taksim olanağı bulunup bulunmadığının tespiti icabeder. Payların denkleştirilmesi, gerektiğinde ivaz ilavesi ve gruplama ortaklar anlaşmazlarsa kura çekmek suretiyle hangi bağımsız bölümün hangi ortağa isabetinin belirlenmesi sadece muristen kalan taşınmazlar için mümkündür. Yoksa müşterek paydaşların her biri arsa payına karşılık belirli bir bağımsız bölüm almış, onu kullanıyorsa paydaşların diğerinin kullandığı bağımsız bölümde hakkı yoksa ivaz ilavesi, pay denkleştirilmesi, kura çekme gerekmez. O bölümün paydaşa verilmesi icabeder. Bundan sonra aynı Kanunun 3. maddesi uyarınca değerle oranlı olarak bağımsız bölümlere arsa payı tahsisi gerekir. Bölümler arsa payı tahsis edilirken de daha önce gelişi güzel verilen zemindeki arsa payları nazara alınmaz. Bu işlemler için bir hukukçu ve iki teknik elemanın bilirkişi olarak seçilmesinde yarar vardır. Bu aşamadan sonra taksimi isteyen tarafa Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde sayılan belgeler tamamlattırılır. Ondan sonra arsa payları bu paylara karşılık verilen bağımsız bölüm numaraları ve sahipleri belirtilerek kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilir.
Olayımızda; davacı vekili taşınmazın mümkünse taksiminin olmadığı takdirde satılarak ortaklığın giderilmesini istemiştir. Davalılar da kat mülkiyeti tesisi suretiyle taksimin mümkün olabileceğini bildirmiştir. Taşınmaz üzerinde iki katlı ve 4 bölümlü bir yapı bulunduğu bu yapının karkas nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Binanın bakımsız olması sonuca etkili olamaz. Bu itibarla bilirkişi mütalaası isabetli bulunmamıştır. 634 nolu Yasanın 12. maddesinde belirtilen belgeler hazırlanıp yeniden bilirkişi mütalaası alınmak suretiyle kat mülkiyeti kurularak ortaklığının giderilmesi hususu üzerinde etraflıca durulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken sadece binanın bakımsızlığı nedeniyle yazılı şekilde satış kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.1.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.