 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1991/1470
K: 1991/1858
T: 13.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan (...) tahliye davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla (...) gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
İşyerine ilişkin tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın kabulü için ihtiyaçlanın ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte, hiç olmazsa çalışılan yerle eşdeğer vasıfta bulunması gerekir. Eşdeğerlik halinde mülkiyet hakkının üstünlğü nazara alınarak aynı işin kiralananda yapılmasında ihtiyaçlının tercihi esas alınır. Tehdit ve üstünlük koşullarından birinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. İkisinin birarada bulunması gerekmez.
Tahliye tehdidinin varlığı ileri sürülmemişse mahkemece bu cihet re'sen araştırılamaz. Çünkü mahkemenin, ileri sürülmeyen bir husus hakkında inceleme yapması mümkün değildir. Ancak açıkça kiralananın üstün vasıfta olduğu belirtilmese dahi ihtiyaç iddiasının içinde bu isteğin varlığını kabul etmek gerekir. Üstünlük vasıf uzman bilirkişi aracılığı ile halen ihtiyaçlının çalıştığı yer ile kiralananda keşif yapılarak yapılacak iş yönünden her iki işyerinin kıyaslaması suretiyle saptanır.
Olayımızda: davacılardan Nail kirada ayakkabı ticareti yaptığını, hastalığı nedeniyle kalorifersiz olan bu yerde çalışmasının sağlığına zarar verdiğini, kiralananın kaloriferli olduğunu sağlığına uygun bulunan bu yerde aynı işi yapacağını ileri sürerek taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davalı ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, evvelce açılan davaların reddedildiğini savunmuştur. Mahkeme süre ve esastan davayı red etmiştir. Davacı Nail ile davalı Şirket arasında yapılan 1.2.1982 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesinin özel şartlarının 5. maddesinde mal sahibi kontrat bitiminden bir ay önce haber vereceği yazılı bulunmaktadır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Dava açıldığı yıla nazaran 31.1.1990 tarihine kadar bu ihbarın yapılması icap eder. Daha evvelce davacı Nail'in oğlunun ihtiyacı nedeniyle açılıp redle sonuçlanan dava dilekçesi davalıya 10.3.1989 da tebliğ edildiğinden ihbar şartının yerine getirilmediğinin kabulü gerekir. İhbar şartı yerine getirildiğine göre 28.2.1990 tarihinde açılan dava süresindedir. Mahkemenin davayı süresinde kabul etmemesi görüşü doğru değildir. Mahkemenin davayı süresinde kabul etmemesi görüşü doğru değildir. İşin esasına gelince davacının halen kirada iş yaptığı ihtilafsızdır. Kirada iş yaptığı yerde tahliye tehdidi altında olduğunu ileri sürmediğine göre bu hususun araştırılmasına gerek yoktur. Mahkemece yapılacak iş yukarıda belirtildiği gibi halen kirada faaliyet gösterilen yer ile kiralananda mukayeseli keşif yapılıp üstünlük vasfının araştırılmasıdır. Her nekadar her iki taşınmazda da keşif yapılmışsa da hangisinin üstün olduğu bilirkişiler tarafından belirtilmemiştir. Üstünlük vasfı yönünden yeniden mahallinde keşif yapılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken evvelce Nail'in oğlunun ihtiyacı için açılıp redle sonçlanan dava bu davaya esas alınıp yazılı şekilde davanın esastan reddi doğru değildir. Bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, (...) 13.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.