 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1991/13547
K. 1991/14055
T. 14.11.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAHLİYE DAVALARI
- DAVA AÇMA
ÖZET : Tahliye davaları ya karşılıklı borç doğuran kiraakdinde kiralayan sıfatını haiz tarafından veyahutta tammülkiyet sahibi veya intifa hakkı sahibi tarafından açılması gerekir.
İntifa hakkı sahibi olmayan çıplak mülkiyet sahibinin tahliye davası açması mümkün değildir.
(818 s. BK. m. 248 vd.)
(6570 s. GKK. m. 7/d)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme, davayı kabul etmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava konusu taşınmazın 1/4 mülkiyetinin 17.8.1990 tarihinde iktisap ettiğini ve 6570 sayılı Kanunun 7/d maddesine göre 1 ay içinde ihtar çekip, 6 ay sonra işbu davayı açarak ve diğer intifa hakkı ve tam mülkiyet sahiplerinin muvafakatını söyleyerek işyeri ihtiyacı sebebiyle taşınmazın tahliyesini istemiştir.
Davalı, davayı kabul etmemiş fakat mahkeme ihtiyacı sabit görerek tahliyeye karar vermiştir.
Tahliye davaları, ya karşılıklı borç doğuran kira aktinde kiralayan sıfatını haiz tarafından veyahutta tam mülkiyet sahibi veya intifa hakkı sahibi tarafından açılması gerekir.
Kira akti, kullandırma akitlerinden olduğundan bir şeyin kullanılması ondan ekonomik bakımdan tüm yararları kapsayıp intifa hakkının yararlanma yönünden aynı konuları kapsadığından intifa hakkı sahibi olmayan çıplak mülkiyet sahibinin tahliye davası açması mümkün değildir.
İntifada (yararlanmada) hakkı olmayan kimsenin açtığı davaya diğer intifa hakkı sahibi diğer paydaşların muvafakatı sağlanmak suretiyle de davacı sıfatı tamamlanmış olmaz. Çünkü davayı açan kimsenin az veya çok hiçbir dava hakkı bulunmamaktadır. Esasen intifa hakkı kişiler irtifak haklarındandır. Başkasına temliki mümkün değildir.
Olayımızda ise; davacı taşınmazın sadece 1/4 çıplak mülkiyetini iktisap etmiştir. Diğer tüm mülkiyet paydaşının ve intifa hakkı sahibinin muvafakatının sağlanması müspet dava sıfatını oluşturmaz. Bu hukuki durum ihmal edilerek davanın kabul edilmesi hatalı görülmüş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve bozma kapsamına göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.11.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.