 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1991/1034
K: 1991/1505
T: 06.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilesinin halen kızı ve damadı ile birlikte damadına ait evde oturduğunu, ailevi huzursuzluk ve sorunları nedeniyle damadına ait evden çıkmak zorunda olduğunu,bu nedenle kendisine ait olan ve davalının oturmakta olduğu kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, davacının Oran'da kaloriferli bir dairesinin bulunduğunu, sobalı olan kiralananın oturmasına müsait bulunmadığını, Oran'daki boş daireyi uygun bir fiyatla kendisine teklif etmediğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme hastanelere yakın bulunan 26 basamak yüksekliğindeki doğal gazı gelmiş olan kiralananın daha uygun olduğundan bahis ile istem gibi karar vermiştir.
Davacının kendisine ait Oran'daki kaloriferli dairesini 1.8.1990 tarihinde başkalarına kiraya verdiği ihtilafsızdır. Mahkeme de bu durum zuhuletmiş, davacı dava dilekçesinde hastalığından bahsetmemiş; damadını evinde oturmasının huzursuzluk yarattığını, bu nedenle kiralanana gelmek istediğini belirtmiştir. Bir kimsenin kendi evinde oturması yasal hakkıdır. Başkaları ile oturmaya zorlanamaz. Oturmakta olduğu bu kişiler kızı veya damadı olması durumu değiştirmez. Ancak ihtiyaç nedeniyle tahliye kararı verilebilmesi için ihtiyacın gerçek ve samimi olması gerekir. Davacının kendisine ait boş bir dairesi olduğu halde ihtiyacına tahsis etmeyip kiraya vermesi ihtiyacın samimi olmadığını gösterir. Zira ihtiyacı olsa idi kaloriferli daireyi başkasına kiraya verip sobalı olan kiralanana geçmek istemezdi. Mahkemenin kiralananın hastanelere daha yakın olduğunu kabulle tahliye kararı vermesi görüşü doğru değildir. Zira davacı sağlık nedenine dayanmadığı gibi, Oran'dan hastanelere gelmekle kiralananın bulunduğu yerden gitmek arasında büyük bir zaman farkı bulunmamaktadır. Kaldı ki yaşlılığı nedeniyle hastanelere yakın yerde oturmasını gerekçe gösteren mahkeme, sobalı dairede davacının oturmasının sağlığı yönünden dayandığı sakıncalarıda nazarı itibare almamıştır. Dosya içerisindeki tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde ihtiyaç iddiasını gerçek ve samimi olmadığı anlaşıldığından tahliye talebinin ididasının gerçek ve samimi olmadığı anlaşıldığından tahliye talebinin reddine karar verilmek gerekirken yazılı şeklide kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 6.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.