 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/8918
K: 1990/9194
T: 22.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesi'nden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği düşünüldü:
KARAR : Dava akde aykırılık nedeniyle tahliye isteminden ibarettir. Mahkemece dava kabul edilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı dava konusu yerin davalıya demir ticareti işyeri olarak kiralandığı halde lokanta olarak kullanıldığı ileri sürülerek akte muhalefetten taşınmazın tahliyesini istemiştir.
Davalı ise kira aktinde yapılacak işin türü açıklanmadan dava konusu yerin işyeri olarak kiralandığı demir ticaretinden bahsedilmediği işyeri kavramının her terlü işi kapsadığı bu sebeple lokantaya çevirdikleri ve bu halinde davacının Türkiye'de sözleşmeyi değiştirmeye yetkisi olan vekili tarafından bilindiği böylece zaman içinde zımni muvafakatın oluştuğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Gerçekten taşınmaz sözleşmede işyeri olarak kiralanmış işin türü açıklanmamıştır. Buna rağmen kiralandıktan sonra bir süre demir ticaretinde kullanıldığı sonradan lokanta olarak kullanıldığı akte muhalefetin giderilmesi için gönderilen ihtarda lokantanın kapatılacağı bahsedildiği ve böylece ilk kiralama amacı dışında kullanıldığı aykırılığın giderilmesi için gönderilen ihtara rağmen bu kullanım şeklinin değiştirilmediği anlaşılmaktadır. Ancak davalı bu durum karşısında önemli sayılacak savunma getirmiştir. Burada davacının aktiyle ilgili her türlü değişikliği yapmaya yetkili vekilinin taşınmazı lokanta olarak kullanıldığını uzun zamandan beri bilindiği böylece örtülü muvafakatın oluştuğu savunmasıdır. Gerekten zaman içinde son kullanma şekline ses çıkarmamak şekliyle akitte her türlü değişiklik yapmaya yetkili vekilin zımni muvafakatı oluşmuşsa bu davacı asilide bağlar. Bu fiili olgu her türlü delille ispat edilebilir. Nitekim davalı 1987 Aralık kirasını ... Et lokantası olarak vekile göndermiş olduğunu beyanla ona ilişkin makbuz ibraz etmiştir. Bu şekildeki ödemeler sürdürülmüş ise veya başka delillerle tanık da dahil örtülü muvafakat kanıtlanmışsa bu durumda akte muhalefetten söz edilemez.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.6.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.