 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/7331
K: 1990/7577
T: 28.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava; fuzuli şagil nedeni ile tahliye isteminden ibaret olup, mahkeme görevsizlik kararı vermiştir. Karar, süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı, oğlu olan davalının taşınmazı sebepsiz olarak işgal ettiğini belirtip tahliye istemiştir.
Davalıdan herhangi bir kira ilişkisinden bahsetmeksizin annesi tarafından vasiyet edildiğini, bu yerde hissedar olduğundan bahisle davanın reddini istemiştir.
Bir uyuşmazlıkta maddi olayların anlatımı taraflara aittir. Ancak, anlatılan bu maddi olaylara bağlı kalarak uyuşmazlığın hukuken nitelendirilmesi hakimin başta gelen görevlerindendir.
Hukuki nitelendirme, yani mevcut hukuk düzeni içerisinde uyuşmazlığın yerini tesbit etmek hakime ait bulunduğuna göre, davacının elatmanın önlenmesi deyimi yerine tahliye deyimi kullanması hakimi bağlamaması icabeder.
Öbür yandan; taşınmazın mal sahibinden veya kiralayandan, kiralayan kiracının ve 6570 sayılı Yasanın 12. maddesindeki yasaya uymayarak kısmen veya tamamen başkasına işgal ettirmesi halinde oluşan fuzuli şagallik bu maddenin sondan bir evvelki fıkra hükmüne göre sulh mahkemesinde açılacak dava ile giderilir.
Ara yere bir kira ilişkisi girmeden meydana gelen işgal veya elatma genel hükümler dairesinde taşınmazın değerine göre görevli mahkemede bakılır.
Olayımızda; davacı, davalıdan önce üçüncü şahısla kira ilişkisi kurulduğunu ve bu kiracının taşınmazı davalıya işgal ettirdiğini ileri sürmemiştir. Davalıda bu yeri daha önce kiracı olan bir şahıstan kiraladığını veya devraldığını bildirmemiştir.
Böyle olunca, uyuşmazlığın taşınmazın değerine göre elatmanın önlenmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozma sebebi sayılmıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıkalanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.5.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.