 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/683
K: 1990/979
T: 31.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve hüküm, davacı vekili tarafından temyiz olmuştur.
Davacı vekili, kiralananda oturmakta olan davalını son defaki 1.1.1989 tarihli kira sözleşmesinde ve ayrıca 22.12.1986 tanzim tarihli taahhütnamede bu yeri 1.5.1989 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt ettiğini, buna rağmen taahhüdünü yerine getirmediğini ileri sürerek, bu taahhüt sebebiyle kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı, ilk sözleşmede taahhüt var iken daha sonra yeniden sözleşme yapıldığında yazılan sözleşmeyi imzaladığını, oraya taahhüt şartının sonradan yazıldığını, ayrıca tanzim edilmiş taahhütnamede imzanın kendisine ait olmadığını, esasen baskı halinde kalınarak bu belgenin verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki kira ilişkisi 1.5.1983 tarihinde başlamıştır. Üç yol süreli olan bu ihlak sözleşmedeki tahliye taahhüdü 4.11.1944 gün 20/28 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre geçersizdir. Davalı, kiralananda otururken tanzim edilmiş sonraki kira sözleşmesinde ve ayrıca 22.12.1986 tanzim tarihli belgede kiralananın 1.5.1989 tarihinde tahliye edileceği belirtildiğine göre bu taahhüt geçerlidir. İnkar olunan imzanın davalıya ait olduğu saptandığına ve aynı tarih belirtilere kayrı ayrı verilen belgeler birbirini doğruladığına ve geçerli bulunduğuna göre bu taahhüt davalıyı bağlar. Normal irade mahsulü olan taahhütnamenin baskı altında alındığı söylenemez. Süresinde bu amaçla bir iptal talebinde bulunulmamıştır. Davacının anlaşmayla doğan tahliye isteme hakkını kullanmasında kötü niyetli olduğunun kabulüne yeterle herhangi bir vakıadan söz edilmediğine ve ayrıca ispat da olunmadığına göre davacının kötü niyetinden de sözedilemez. Bu itibarla kiralananın tahliyesine karar verilmesi icabederken aksi görüşle davanın reddi isabetsiz olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31.1.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.