 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/585
K: 1990/894
T: 30.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava; temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi, 525.000 lira kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme, davayı red etmiş; hüküm, davacı vekili temyiz etmiştir.
BK.nun 260. maddesi uyarınca temerrüt sebebine dayalı tahliye davasının kiralayanın açması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, kira bedellerini bundan sonra kendisine ödenmesi istemesi, bu sonuçsuz kalırsa şartlara haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi, ondan sonra dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus o mahkemece kendiliğinden gözetilmesi icabeder. Kiracıya tebliğ edilen ihtarın yasal şartları taşıması, isetenen kira parasının muaccel olması ve bu kira bedelinin en az verilen otuz günlük süre içinde ödenmemiş olması gerekir. Kira parası, götürülüp kiralayanın ayağında ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ona götürülerek elden verilmesi veya masrafı kiracıya ait olmak şartıyla konutta ödemeli olarak gönderilmesi gerekir. Buna uygun olmayan ödemeler yasal değildir. Ancak, buna aykırı bir ödeme teamülü taraflar arasında yerleşmişse ona uygun ödeme de geçerli sayılır. Kiracı veya kiralayanın temerrüdü bu esaslara göre çözümlenir.
Olayımızda; davacı, kiralananı önceki kiralayandan 15.9.1938'de satın almış malik olarak bu davayı açmıştır. Kendisi ve bu satın alma durumunu ve kira paraları bundan böyle kendisine ödenmesi gerektiğini 3.10.1989 keşide 6.10.1988 tebliğ tarihli ihbarla duyurmuş ve kendisine ödeme yapılması üzerine 24.12.1988 tebliğ tarihli ihtarnameyi keşide etmiş ve 30 günlük süre içinde ödeme yapılmaması suretiyle bu davayı açmıştır. Gerek 3.10.1988, gerekse 20.12.1988 keşide tarihli ihtarnamelerin tebliğleri Tebligat Kanununun 21. maddesine uygun olup geçerlidir. Bu itibarla, bu ihtarnamenin davalının bizzat kendi eline geçmediğinden ve ona ödemesi durumu bulunmadığından bahisle tebligata önem verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.1.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.