 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/5745
K: 1990/5999
T: 20.04.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, davacı eşinin konut ihtiyacı nedeniyle tahliye isteminden ibarettir. Mahkemece dava reddedilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı ihtiyaçlı eşinin genel cerrah olup çalıştığı işyerinden emekli olduğunu, kendilerinin halen oturdukları dava konusu taşınmazın alt katında bulunan kendi konutlarını muayenehane yapıp dava konusu yerde oturmak istediklerini ileri sürüp bu ihtiyaç sebebiyle süresinde açtıkları bu davayla taşınmazın tahliyesini istemişlerdir.
Davalı samimiyetsizlik savunmasında bulunmuş, davacı tarafın Kurtuluş'ta başka bir konutunun bulunduğunu ileri sürmüştür. Davacı taraf dava konusu taşınmazı 5.5.1988 tarihinde iktisap etmiştir. Bu iktisap tarihine göre 6570 sayılı yasanın 7/d maddesine göre ihbar şartını da yerine getirerek süresinde dava açmıştır. Davacı tanıkları davacının iddia edilen ihtiyaç için bu yerin satın alındığını belirterek ihtiyaç iddiasını doğrulamışlardır. Davacının Kurtuluş'ta 775 merdivenli basamakla çıkılabilen boş bir dairenin olduğu saptanmışsa da mahallinde inceleme yapan bilirkişi 75 basamakla çıkılan bu yerin muayenehane yapılmasına elverişli olmayacağını belirtmiştir. Davacı taraf ileri sürülen ihtiyaç iddialarının somut bir belirtisi olarak bu yeri davalıya teklif etmiş, davalı bunu kabul etmemiştir. Boş olan bu daireden başka bir samimiyetsizlik delili de ileri sürülmemiştir. Bu nedenle tahliyeye karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 20.4.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.