 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/5561
K: 1990/5797
T: 18.04.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şuf'a davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, şuf'alı payın iptali ile tescili istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Şuf'alı payın ilişkin olduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken, bunlardan biri kendisinin tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında o yerde hak iddia etmeyen davacının, tapuda pay satışı şeklinde yer alan objektif iyiniyet kuralı ile bağdaşmaz. Kötüye kullanılan bu hak kanunen himaye görmez. 14.2.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu hususun davanın her aşamasında ileri sürülmesi hatta mahkemenin kendiliğinden nazara alması gerekir. Savunmanın tevsii bu gibi durumlarda sözkonusu değildir. Davanın bu bakımdan reddi gerekir.
Olayımızda; dava konusu şuf'alı payın bulunduğu taşınmazın sahibi evvel ve tapu maliki Kamber tarafından ikiye bölünerek Batı kısmı davacılar murisi Ali'ye, Doğu kısmı da eşi satıcı Şehriban'a verildiği ve ilgili binayı da bu taksim üzere kullandıkları tesbit akabinde dinlenen mahalli bilirkişinin sözlerinden anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere fiilen ve eylemli taksim suretiyle müşterek idare ve kullanma ortadan kalktıktan sonra tapudaki müşterekliğe dayanılarak şuf'a hakkının kullanılması hem MK.nun 2. maddesindeki iyiniyet kuralı ile ve hem de 27.3.2967 gün, 2/12 İçtihadı Birleştirme Kararında benimsenen şuf'a hakkının amacı ile bağdaşmadığının kabul edilmemesi gerekir. Mahkemenin bu hususu dikkate almadan davayı kabul etmesi yukarıda açıklanan Yargıtay uygulamalarına aykırı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının alınmasına, 18.4.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.