 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/5488
K: 1990/5688
T: 16.04.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinde verilmiş bulunan Tahliye davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, hasılat kirasında feshi ihbar sureti ile tahliye davası olup mahkeme tahliyeye ve alacağa hükmetmiştir. Karar davalı tarafça süresinde temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara ve toplanan delillere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan kira alacağı hakkında temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - BK.nun 287. maddesi uyarınca hasılat kirasında süresi bittiği halde kiralayanın açık veya zımni muvafakatıyla kiracının kiralananı kullanması veya sözleşmede öngörülen ihbarı iki taraftan birinin yapmaması halinde akit seneden seneye yenilenmiş sayılır.
Bu gibi durumlarda senelik bir müddetin hitamından altı ay önce feshi ihbar kiracıya tebliğ edilmek suretiyle ancak o senenin sonunda tahliye davası açılabilir. Bu koşul yerine getirilirse tahliye için başka bir sebep aramaya gerek kalmaz.
BK.nun 288. maddesi uyarınca hasılat kirasında temerrüt ihtarında verecek süre 60 gün olarak öngörülmüştür. Bundan daha az bir süre verilmesi mümkün değildir.
Olayımızda: Taraflar arasındaki hasılat kirası 29.7.1987 başlangıçlı 30 Ekim 1987 bitiş tarihli olarak tanzim edilmiştir. BK.nun 287. maddesine göre 30 Ekim 1987 tarihinden itibaren 1 senelik bir müddetin himatından 6 ay evvel ihbar sureti ile fesih oluncaya kadar akit seneden seneye yenilenmiş olur. Bu hale göre son bir yıllık kira dönemi 30.10.1988-30.10.1989 tarihinden 6 ay öncesine yani 30.4.1989 tarihine kadar davalıya tebliğ edilmesi icap ederdi. Olayımızda ise aktin feshini içeren temerrüt yönünden yasal içeriği taşımayan ihtarlar 21.8.1989 ve 5.10.1989 tebliğ tarihlidir. Evvelce temerrüt sebebi ile açılan davanın dilekçesinin tebliği 1.8.1988 tarihlidir. Bunların hiçbirisi 6 ay öncesini kapsamamaktadır. Böylece davanın yasanın aradığı feshi ihbar şartı süresinde yerine getirilmemiştir. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekirken yanılgılı bir düşünce ile tahliye kararı verilmesi yasaya aykırı olmuş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olanan kararın 1. maddesinde yazılı sebepten tahliyeye ilişkin kısmının (BOZULMASINA), bozma dışında kalan alacağa ait kısmının (ONANMASINA) ve onanan kısım için temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 16.4.1990 tarihinden oybirliğiyle karar verildi.