Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/5249
K: 1989/5812
T: 18.04.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
 
  KARAR : Dava temerrüt nedeniyle tahliye, icra infazının iptali, icra inkar tazminatından ibarettir. Mahkeme davayı reddetmiş, hüküm davacı vekilince temyiz olmuştur.
  Davacı Belediye davalının dava konusu taşınmazlarda kira ilişkisi de bulunduğunu, muaccel olan kira paralarının ödenmemesi sebebiyle temerrüt ihtarı göndermesine rağmen bundan sonuç alamadığını ileri sürüp B.K.nun 260 ıncı maddesine göre taşınmazların tahliyesini istemiştir. Davalı, davacı Belediye ile dava konusu taşınmazlar için ihale yapılmakla beraber geçerli bir sözleşme yapılmadığını ve böylece kiracılık sıfatının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme de davalının savunmasını kabul ederek davayı reddetmiştir.
  Gerçekte kira sözleşmesi için B.K. nda bir biçim şartı öngörülmemiştir. Ancak gerek 2490 sayılı yasada, gerrek 10.9.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2886 sayılı Devlet İhale Kanunununun 53.maddesinde kanunda belirtilen özel haller dışındaki ihalenin sözleşmeye bağlanması öngörülmüştür. Taraflar arasında taşınmazların kiraya verilmesi için ihale yapıldığı, ancak kanuna uygun şekilde sözleşme yapılmadığı tartışmasızdır. Ancak kira konusu taşınmazlar ihale sonunda davalıya teslim edilmiş, kira parası olarak bir kısım ödemelerde bulunmuştur. Biçim şartı yerine getirilmemiş olsa bile taraflar arasında ihale sonunda karşılıklı taahhütler ifa edilmişse, artık bundan sonra her iki taraf için aktin biçim şartlarına uygun yapılmadığından bahisle geçersizliğini ileri sürmek M.K.'un 2.maddesindeki objektif iyiniyet kuralıyla bağdaşmadığını düşünmek gerekir. Bu nedenle taraflar arasında kararlaştırılan kira parasının miktarı, ödeme koşulları ve ödenen kira parasının dava konusu taşınmazlarla ilgili olup olmadığı araştırılıp bunun sonucuna göre olayda temerrüt olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği sonucu tesbit edilerek bu sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı düşünceyle davanın reddedilmesi dairemizin ötedenberi bu doğrultudaki uygulamalarına aykırı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
 
  SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 18.4.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini