 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/4710
K: 1990/4976
T: 02.04.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan, tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
6570 sayılı kanunun 7/b-c-ç maddeleri uyarınca açılacak davalarda dava hakkı kiralayana aittir. Davalı, davacının kiralayan sıfatına karşı çıkarsa bunu davacının ispat etmesi gerekir. Kiralayanın dava hakkı mutlak olup malik olma şartı yoktur. Kiralayan durumunda olmayan malikin de bu davaları açabileceği içtihaden kabul edilmiştir. Ancak kiralanan müşterek mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması iştirak halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm iştirakçilerin katılmalarının temini gerekir. Bu koşullar birlikte dava açma şeklinde gerçekleşebileceği gibi bir ortak tarafından açılan davada sonradan duruşmada ortakların davaya muvafakat beyanlarının alınması veya buna ilişkin imzaları noterce tasdikli belgenin ibrazı veya müşterek avukata vekaletname verme suretiyle de sağlanır. İştirakli durumda bu temin edilmezse M.K. 581-630. maddeleri uyarınca tapu maliki murisin terekesine mümessil tayin ettirilerek mümessil huzuriyle dava yürütülür. Dava hakkına ilişkin bu hususun re'sen gözönünde tutulması icabeder.
6570 sayılı yasanın 7/b ve c maddesi kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceğini sınırlı olarak saymıştır. Buna göre kiralayan veya kiralayan durumunda olmayan malik kendisinin eşinin ve çocuklarının konut veya işyeri ihtiyacı için dava açabilir. Bunların dışındaki bir kimsenin ihtiyacı için dava açma imkanı yoktur.
Olayımızda: Taraflar arasında akdedilen yazılı sözleşmede kira başlangıcı 1.9.1987 tarihli olup süresi 18 ay olarak kararlaştırılmıştır. Bu akdi süre 1.3.1989 tarihinde sona ermektedir. Davanın da yukarıda açıklandığı üzere en geç 1.4.1989'a kadar açılması icap eder. 4.9.1989'da tebliğ edilen ihtarname süreyi koruyucu nitelikte değildir. Süreyi koruyan ihtarnamenin 1.4.1989 tarihinden önce tebliği gerekir. Bu nedenle 15.9.1989'da açılan dava süresinde değildir. Davanın bu sebeple reddi gerekirken bundan zuhul ile işin esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirrazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2.4.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.