 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/4298
K: 1990/4913
T: 02.04.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şuf'a davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava şufa hakkı nedeni ile hisse iptali ve tescili davası olup mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, karar süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1 - (...)
2 - Şufalı payın ilişkin olduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı, zamanında o yerde hak iddia etmeyen davacının, tapu ve pay satışı şeklinde yapılan işlem nedeniyle şuf'a hakkını kullanması M.K.nun 2. maddesinde yer alan objektif iyiniyet kuralı ile bağdaşmaz. Kötüye kullanılan bu hak kanunen himaye görmez. 14.2.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca bu hususun davanın her aşamasında ilerisürülmesi, hatta mahkemenin kendiliğinden nazara alması gerekir. Savunmanıntevsii bu gibi durumlarda söz konusu değildir. Davanın bu bakımdan reddi gerekir.
Olayımızda: Bozmadan sonra yapılan yargılamada davalı şufalı payın haricen özel surette eylemli şeklide taksim edilip paydaşların taksime göre taşınmazı kullandıklarını savunmuştur. bu savunma yukarıda açıklandığı şekilde dava hakkının iyiniyetle ve şuf'a hakkının amacı ile ilgili özellikle iyiniyet kuralı bakımından dava koşulu ile ilgili bulunduğundan her zaman ileri sürülebilir. Çünkü herkes haklarını kullanır ve borçlarını ifa ederken bu kurala uymak zorundadır. Bu nedenle davalının bu savunması üzerine durulup gerçekten müşterek paydaşlar taşınmaza haricen özel surette ve hukuken geçerli olmasa bile eylemli şekilde taksim edip herkes kendisine isabet eden kısmı kullanıyorsa ve böylece müşterek malın müşterek kullanımı ve idaresi ortadan kalkmış ise artık tapudaki müşterekliğe dayanarak şufa hakkını kullanması hem iyiniyet kuralı hem de 27.12.1957 gün ve 2/12 sayılı içtihadı birleştirme kararında benimsenen şufa hakkının amacına aykırı düşeceğinin kabul edilmesi gerekir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2.4.1990 tarihinde oybiriğiyle karar verildi.