 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/12165
K: 1990/12683
T: 22.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, taahhüt nedeniyle tahliye isteminden ibaret olup mahkeme, davayı reddetmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirket mümessilinin verdiği tahliye taahhüdüne istinaden süresinde işlem taahhüdüne dayanarak taşınmazın tahliyesini istemiştir.
Davalı ise, şirket temsilcisinin verdiği tahliye taahhüdünde şirket kaşesinin bulunmadığından geçerli olamayacağını, oysa yönetim kurulunun aldığı kararda şirketi ilzam edici belgelerin temsilcisinin kaşe üzerine imza atmasının öngörüldüğünü ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Şirket ana sözleşmesinde böyle bir şartın olduğu ileri sürülmemiştir.
TTK.nun 321. maddesinde de; ana sözleşmede hüküm olmadıkça temsile selahiyetli olanların imzası yeterli görülmüş, aynı Yasanın 322. maddesinde de; şirket namına imzaya selahiyetli olanların şirket ünvanını ilave etmesi zorunlu tutulmuştur. Verilen taahhütnamede ise şirket ünvanı yazılmış ve bu taahhütname o tarihte şirketi temsile yetkili Emin tarafından imza edilmiştir. Yönetim kurulunun sonradan aldığı karar iyiniyet sahibi üçüncü kişilerin hukukunu etkilemez. Bu nedenle tahliyeye karar vermek gerekirken aksi düşünce ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyizedene iadesine, 22.10.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.