 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/12147
K: 1990/12669
T: 22.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, bir kısım davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, arsa olarak kiralanan yerin tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkeme davayı reddetmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, arsa olarak kiralanan taşınmazın 8.11.1989 tarihinde açtığı iş bu dava ile tahliyesini istemiştir.
Davalı, davayı kabul etmemiş, mahkeme taşınmazın 6570 sayılı Kanuna tabi olmadığını kabul ederek davayı reddetmiştir.
Dava konusu taşınmazın 1.4.1985 başlangıç tarihli ve 4 yıl 7 ay süreli sözleşme ile arsa olarak kiralandığı ve bu hali ile 6570 sayılı Kanuna tabi olmadığı mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlıkta, 6570 sayılı Yasanın tatbik kabileyeti bulunmadığına göre tamamen BK.nun akit serbestisi ilkesine göre düzenlenmiş kira akdi hükümlerine tabidir. Karşılıklı borç doğuran kullandırma akitlerinden olan kira akdi ilişkisinin akdin süresi sonuda herhangi bir sebep gösterilmeksizin feshi mümkündür. 1.4.1985 başlangıç tarih ve 4 yıl 7 ay süreli olan akdin sonu 1.11.1989 tarihine rastlamaktadır. İİK.nun 272. maddesi ile akdin sonunu takip eden 1 ay içerisinde tahliye istenebileceği kabul edilmiştir. Davada akdin sonunu takip eden bir aylık dönem içerisinde açılmıştır. Akdin süresiz hale dönüşmesi söz konusu değildir. Süresinde dava yoluyla ortaya konan fesih ve tahliye iradesi akitte başkaca bir fesih şartı öngörülmediğine göre hukuki sonuç doğuracağı düşünülmeden davanın reddedilmesi yukarıda yazılan esaslara aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
Kaldı ki, akit sona ermeden evvel davacı 27.3.1989 tarihli ihbarname ile akdi yenilenemeyeceğini davalıya bildirmiştir. İhbarnamede ve dava akdin feshinden bahsedilmemekle beraber tahliye istenmiştir. Tahliye kavramı feshi de içeren daha geniş bir kavramdır. Fesih iradesinin bu şekilde açıklanması mümkündür.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcını temyiz edene iadesine, 22.10.1990 tarihinde oybirilğiyle karar verildi.