 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/11249
K: 1990/11685
T: 04.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, iktisap ve konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme, davayı kabul etmiş; hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, dava konusu taşınmazı sonradan iktisap ettiğini belirtip, kira ilişkisinden de bahsetmeksizin 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesindeki ihtar ve sürelere uyarak açtığı bu dava ile davacının taşınmazdan tahliyesini istemiştir.
Davalı ise, bu taşınmazın davacıya satan şirketin bir adamından satın aldığını, eski malikle aralarında bir kira ilişkisi bulunmadığını, kira ilişkisi varmış gibi dava açılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
6570 sayılı Yasa, taşınmazı kira akti ilişkisi içinde kullanan taraflar veya taşınmaz için getirilmiş bir Yasadır. Bu husus, Yasanın birinci maddesinde "gayrimenkullerin kiralanmalarında ve kiralayanla kiracı arasındaki hukuki münasebetlerde" denmek suretiyle açıkça vurgulanmıştır. Eğer bir taşınmaz böyle bir ilişki ile kullanılmıyorsa bu Kanun 7/d maddesinin değil, hiçbir maddesinin uygulama olanağı yoktur. BK.nun kira akti ile ilgili hükümleri de uygulanmaz. Davacı açıkça kira ilişkisinden bahsetmemekle birlikte davalının kira akti ile bu yerde oturduğu varsayımı ile bu davayı açmış ilk aşamada davacının bu ilişkiye karşı çıkmasıyla karşılamıştır. Bu durumda davalının taşınmazda eski malikle yapılmış kira ilişkisi içinde oturduğunu Usulün 288. maddesindeki ispat şartları içerisinde ispat etmesi gerekir. Davacı böyle bir şeyi ispata yeltenmediği gibi 5.4.1990 tarihli oturumda bu davaya halel gelmemek şartıyla asliye hukuk mahkemesinde men'i müdahale davası açtığında açıklamıştır. Bu durumda, kira ilişkisi mevcudiyeti kanıtlanmadan 6570 sayılı Yasanın özellikle 7/d maddesinin uygulanarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 4.10.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.