 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1990/11248
K: 1990/11684
T: 04.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, ihtiyaç sebebiyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkeme, tahliyeye karar vermiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya 1.4.1984 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreyle 10.0886 m2. tarlanın üzerindeki demirbaşlara ihtiyacı bulunduğundan 7.11.1988 tarihinde tebliğ ettirdiği fesih ihabarnamesine dayanarak tahliyesini istemiştir.
Gerçekten kira sözleşmesi incelendiğinde, 1.4.1984 tarihinde 5 yıllık bir süre ile tarla olarak ve üzerinde depo işletmeciliği yapmak üzere davalıya kiralandığı ve bu sözleşmenin özel maddesinde kiralanan üzerinde ayrı ayrı sayılan tesis ve vinç ve emsali ve depo işletmeciliğine elverişli alet ve ekipmanların bulunduğu görülmüş, mahallinde yapılmış keşif sırasında da bu tesislerle beraber tarla olarak kiraya verildiği tesbit edilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekirki, taşınmazın bu niteliği itibarıyla 6570 sayılı Kanuna tabi olmadığı anlaşılmaktadır. Hatta taşınmazın hasılat getiren bir taşınmaz olduğu gözönünde tutularak oluşan aşağıdaki kira ilişkisinin adi kira olmayıp hasılat kirası olduğunu da kabul etmek gerekir.
Kira akti, 1.4.1984 tarihinde 5 yıllık süre için yapılmıştır. Bu akti sürenin sonucu olan 1.4.1989 tarihinden sonra birer yıllık dönemlere dönüşeceği BK.nun 287. maddesindeki kural gereğidir. Bu takdirde, birer yıllık dönemlerin sonunu takip eden 6 ay evvelinden ihbar çekilmek suretiyle aktin sonunun belirlenesi icabeder. Davacının 7.11.1988 tarihinde aktin bitiminden çok evvel tebliğ ettirdiği ihbarname ancak 1.4.1990'dan sonra geçerli olacağını ve o tarihten sonra hukuki sonuç doğuracağını kabul etmek mümkün değildir. Başka bir ihbar da ileri sürülmemiştir. Bu durumda yasanın öngördüğü şekilde fesih şartının yerine getirilmemiş olması sebebiyle reddi gerekirken gerekli olmayan araştırmalar yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi hükmün bozulması sonucunu doğurmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 4.10.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.