 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/969
K: 1989/4059
T: 08.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, temerrüd nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsili isteğine ilişkindir. Mahkeme tahliyeye, alacağın kısmen tahsiline karar vermiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Davacı vekili, davalının müvekkiline ait taşınmazda 1.9.1982 tarihinden beri kiracı olarak oturduğunu,, aralarında yapılan şifai sözleşmeye göre 1982 - 1983 arası aylık kiranın 25.000 lira olduğunu, takip eden yıllarda ise aylık kiranın % 25 zamlı ödeneceğini, davalının ilk yıl hiç ödeme yapmadığını, müteakip yıllarda da toplam 705.500 lira ödeme yaptığını, bakiye 1.833.937 liranın ödenmediğini, kendisine yasal içerikli ihtarname gönderildiği halde süresi içinde yine ödeme yapılmadığını beyanla tahliye ve dava tarihine kadar muaccel olan kira parası 1.909.935 liranın tahsilini istemiştir.
Davalı ise, davacının taşınmazına 1.10.1983 tarihinde girdiğini, o tarihten 1.8.1986 tarihine kadar aylık kiranın 20.000 TL; 1.8.1986 tarihinden 1.9.1987 tarihine kadar aylık kiranın 25.000 lira; 1.9.1987 tarihinden itibaren 31.250 lira olduğunu, 1986 yılı Ağustos ayına kadar olan kiraları, davacının vekili Sema Ç.'ya, ondan sonraki kiraları ise davacının banka hesabına ödediğini savunmuş ve Sema Ç. imzalı 2.11.1987 tarihli bir belge ibraz etmiştir. Buna karşılık S. Ç.'nın tahsil ettiği paraları bankaya yatırdığını, ödemenin bundan ibaret olduğunu, bu hesabın incelenmesi sonucu noksan ödemenin bulunduğunun saptanacağını bildirmiştir. 2.11.1987 tarihli belgeden Sema Ç.nın davacının vekili olarak hareket ettiği ve Ağustos 1986 ayına kadar kiraları tahsil ettiği anlaşılmış, davacı da bu belgeye karşı çıkmamıştır. Bu durumda Ağustos 1986'ya kadar olan kiraların ödendiğinin kabulü gerekir. Sema Ç.'nın davacının hesabına noksan para yatırması davalıyı ilgilendirmez. Burada çözümlenmesi gereken sorun Ağustos 1986 ayından itibaren aylık kiranın ne miktar olduğunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Aylık kiranın miktarını ispat yükü davacıya düşer. Miktar itibariyle olayda tanık dinlenmesi de olanaksızdır. Davacı dilekçesinde vesair deliller demek suretiyle yemin delilinede dayandığından bu konuda davalıya yemin teklifine hakkı, olduğunun hatırlatılması, yemin teklif ettiği takdirde davalıya eda ettirilmesi, bu suretle aylık kiranın saptanması ve Ağustos 1986 tarihinden itibaren bankaya yapılan ödemelere göre davalının borcu bulunup bulunmadığı, dolayısıyla temerrüde düşüp düşmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden bozulması icap etmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 8.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.