 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/919
K: 1989/2918
T: 21.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesi'nden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. mahkeme istem gibi karar vermiş hüküm davalı vekilince temyiz olunmuştur.
BK.nun 260. maddesi uyarınca temerrüt sebebine dayalı tahliye davasını kiralayanın açması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödenmesini istemesi bu sonuçsuz kalırsa şartlara haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi ondan sonra dava açması gerekir. Dava hakına ilişkin bu hususun mahkemece kendiliğinden gözetilmesi icabeder. Kiracıya tebilğ edilen ihtarın yasal şartları taşıması, istenen kira parasının muaccel olması ve bu kira bedelinin en az verilen 30 günlük süre içinde ödenmemiş olması gerekir. Kira parası götürülüp kiralayanın ayağında ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ona götürülüp elden verilmesi veya masrafı kiracıya ait olmak şartıyla konutta ödemeli olarak gönderilmesi gerekir. Buna uygun olmayan ödemeler yasal değildir. Ancak buna aykırı bir ödeme teamülü taraflar arasında yerleşmişse ona uygun ödeme de geçerli sayılır. Kiracı veya kiralayanın temerrüdü bu esaslara göre çözümlenir.
Olayımızda: Davacı vekili davalının eski malikle yapmış olduğu 18.12.1983 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesiyle kiracı olduğunu 1 aylık kira karşılığı 75.000 TL olarak belirtilmiş olmasına karşın davacı bankanın iktisap tarihi olan 22.6.1984 tarihinden itibaren 41 aylık kira bedeli tutarı 3.095.000 TL.nin 30 gün içinde ödenmesinin bildirildiğini davalının 25 aylık kira parasını ihtardan sonra ödediğini geri kalan 16 aylık kira parasını ödememek suretiyle temerrüde düştüğünü iddia etmiştir. Yukarıda kuralları açıklandığı gibi davacı bankanın taşınmazı satın aldıktan sonra kira paralarının kendisine ödenmesi için bir ihbar göndermediği anlaşılmaktadır. Ancak; satın aldıktan konra sözlü olarak bu hususta davalıya bildirimde bulunduğu ifade edilmiştir. Davalı ise 10 yıllı kira parasını toptan eski malike ödediğini savunmuştur. Davalının davacıdan taşınmazı iktisap keyfiyetin ön sözlü olarak haberdar olduğu hususunda davacı tarafın göstereceği tanıkların dinlenmesi, iktisaptan haberdar olduğu anlaşılıyorsa şimdiki gibi tahliyeye karar verilmesi aksi halde davanın reddi gerekirken noksan incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunup hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 21.2.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.