 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/8442
K: 1989/10465
T: 08.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili, taşınmazı 20.2.1987 tarihinde iktisap ettikten sonra ayrıca iktisabı davalıya duyurmadan 13.6.1988 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile iktisap tarihinden keşide tarihine kadar birikmiş 240.000 lira kira parasının kendisine 30 gün içerisinde ödenmesini ihtar ettiği halde bu süreden sonra ödendiğinden temerrüt sebebiyle taşınmazın tahliyesini istemiştir.
Davalı, ihtardan sonra davacı vekiline gitip kira parasını elden ödemek isteği halde davacı vekilinin almadığını, adliyen posta havalesi ile gönderilen paranın da alınmadığını, ama daha sonra yine davacı vekilinin adresine konutta ödemeli olarak gönderilen paranın alındığını savunmuş, davacı vekili de ihtarnamenin tebliğinden sonra davalının ihtara konu edilen kira paralarının elden ödemek üzere kendisine geldiğini, ancak müvekkiline ödemesi için kabul etmediğini 20.12.1988 tarihli oturumda ikrar etmiş ve bu ikrarın tutanağa geçirildiği görülmüş, daha sonra da bunun aksi ileri sürülmemiştir.
Davacı vekilinin elden almaması üzerine yine kendi adresine konutta ödemesiz gönderilen paranın alınmadığı, fakat 30 günlük süreden sonra konutta ödemeli gönderilen paranın alındığı dosya içeriği bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır. Ancak bu hususlar esasla ilgili görülmemiştir. Önemli olan temerrüt ihtarından sonra davalının davacı vekiline giderek elden ödemek istemesi ve davacı vekilinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini işaret ederek kabul etmemiş olması olayıdır. Davacı Almanya'dadır. Başkonsolosluk eliyle gönderdiği vekaletnamede vekilini ahzu kabza yetkili kılmıştır. üstelik davacı vekilinin davalıya gönderdiği ihtarnamede paranın kendisine ödenmesini istemiştir. Bu durumda davacı vekilinin ayağına kadar gelen davalının ihtar konusu aylarda ait kira parasını almaması davalıyı değil, davacıyı mütemerrit duruma düşürür. Bu önemli husus gözardı edilerek temerrütten tahliyeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 8.6.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.