 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/7970
K: 1989/9988
T: 02.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi, 160.000 TL kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme tahliye davasının reddine, kira alacağının tahsiline karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından tahliye davasının reddine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Temyiz, tahliye talebinin reddine yönelik olduğundan inceleme bu hususa hasren yapılmıştır.
B.K.nun 260. maddesi uyarınca temerrüt sebebine dayalı tahliye davasını kiralayanın açması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, bilahare şartları haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi icabeder. Kiracıya tebliğ edilen ihtarın yasal şartları taşınması, istenen kira parasının muaccel olması ve bu kira bedelinin en az verilen otuz günlük süre içinde ödenmemiş olması gerekir. Kira parası götürülüp kiralayanın ayında ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ona götürülerek elden verilmesi veya masraf kiracıya ait olmak şartıyla konuttan ödemeli olarak gönderilmesi gerekir. Buna uygun olmayan ödemeler yasal değildir. Ancak buna bir ödeme teamülü taraflar arasında yerleşmişse ona uygun ödeme de geçerli sayılır. Kiracı veya kiralayanın temerrüdü bu esaslara göre çözümlenir.
Olayımızda: Davacı kiralananı iktisap ettiğini, bu durumu davalıya bildirdiğini, bilahare de temerrüt ihtarı gönderdiğini, temerrüt ihtarına rağmen ihtar konusu aylar kirası ödenmediğinden bahisle taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davalı kira paralarını eski malike ödediğini, temerrüdünün bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davacının kiralananı iktisap ettikten sonra gönderdiği ihbarında kira bedellerinin kendisine ödenmesini istemediğinden, kira bedellerinin talep etme hakkı kiralayanda kalacağından bahisle davayı reddetmiştir. Eski malik ile davalı arasında yapılan şifahi sözleşme gereği aylık kiranın 40.000 TL olduğu, peşin ödeneceği hususu ihtilafsızdır. Davacı kiralananı iktisap ettikten sonra gönderdiği ihbarında kira bedellerinin kendisine ödenmesini istemediğinden, kira bedellerini talep etme hakkı kiralayanda kalacağından bahisle davayı reddetmiştir. Eski malik ile davalı arasında yapılan şifahi sözleşme gereği aylık kiranın 40.000 TL olduğu, peşin ödeneceği hususu ihtilafsızdır. Davacı kiralananı 23.6.1988 tarihinde iktisap etmiştir. Bu durumu 28.5.1988 tarihinde tebliğ ettirdiği ihtarla davalıya bildirmiştir. Davalının bundan sonra kira paralarını yeni malik davacıya ödemesi icap eder. Bu durumu 28.5.1988 tarihinde tebliğ ettirdiği ihtarla davalıya bildirmiştir. Davalının bundan sonra kira paralarını yeni malik davacıya ödemesi icap eder. 11.10.1988 keşide, 13.10.1988 tebliğ tarihli temerrüt ihtarı ile 1988 Ağustos, Eylül, Ekim ayları kirası toplam 120.000 TL istenmiştir. Davalı ihtar konusu aylar kirasını 3.10.1988 tarihinde adi havale ile eski malike göndermiş, eski malik almayınca 8.11.1988 tarihinde davalıya para iade edilmiştir. Temerrüt ihtarının tebliğinden sonra 30 gün dolmadan ihtar konusu kira paraları davalıya iade edildiğine göre 30 günlük yasal süre içinde davacıya kira paralarının ödenmesi gerekir. Mahkemenin iktisabı bildirir ihtarda kira paralarının kendisine ödenmesini istememesi nedeni ile davayı reddetmesi doğru değildir. Bu durumda olayda temerrüt olgusu gerçekleştiğinden kiralananın tahliyesine karar verilmek gerekirken tahliye talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması icap etmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenle hükmün tahliye talebinin reddine ilişkin kısmının HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2.6.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.