 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/7922
K: 1989/9819
T: 31.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, davalının kiracı olarak oturduğu taşınmazın intifa hakkına sahip olduğunu, halen başkanı bulunduğu vakfın misafirhanesinde bir sığıntı gibi oturduğunu, bu oturmanın vakfın gayesi ile bağdaşmadığını, misafirhanede oturmasını gerektiren bir sebep olmadığını, vakıf yetkililerince bu yerin ücretle başka taşınmazı olmadığını ileri sürerek konut ihtiyacına binaen taşınmazın tahliyesini istemiştir.
Davalı ise, davacının bütün mal varlığını sözünü ettiği vakfa bağışladığını, buna karşılık vakfın yaşlı ve yalnız yaşayan davacıya oturduğu daireyi tahsis ettiğini, ekonomik ve sosyal durumu itibariyle kiralananda oturamayacağını, esasen daha önce burada oturmakta iken taşınmazın bulunduğu binanın asansörü olmadığından buradan çıktığını, amacın fazla kira ile taşınmazı kiraya vermek olduğunu, ihtiyacın samimi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Dinlenen davacı tanıkları iddiayı doğrular şekilde beyanda bulunmuşlardır. Davalı tanıkları ise kiralananın apartmanın en üst katında olduğunu, asansörü bulunmadığını, davacının yaşlı olduğunu, daha önce burada oturmakta iken Bostancı tarafında bir daire alarak, oraya taşındığını çekme katın davacıya ait olup eşyalarının bulunduğunu, ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını bildirmişlerdir.
Mahkeme davalı tanıklarının beyanlarına itibar ederek davayı reddetmiştir. Davacının başkanı bulunduğu vakfın misafirhanesinde ikamet ettiği uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece yapılacak iş davacının ikamet ettiği yerin mustakil bir daire şeklinde olup olmadığı ve davacıya hangi şartlarla tahsis edildiği, kiralananın davacının yaşı bakımından oturmaya elverişli olup olmadığı, çekme katın boş bulunup bulunmadığı ve boş ise davacının ihtiyacını burada giderip gideremeyeceğinin saptanması ve delillerin birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmekten ibarettir. Mahkemenin noksan ve inceleme ile davalı tanıklarının tahmine dayanan ifadelerine itibar ederek tahliyeyi red etmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 31.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.