 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/7498
K: 1989/9719
T: 30.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, akde aykırılık nedeniyle, kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olup, mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı sözleşmeye aykırı olarak kiracı Ahmet T'ün kiralananı davalıya devrettiğini ileri sürerek taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davalı akde aykırılığın bulunmadığını, birden fazla sözleşmenin olduğunu, son sözleşmelerde devri önleyici bir hükmün bulunmadığını, kaldı ki kiralanana kiracı Ahmet T. ile birlikte girdiğini, durumu davacının bildiğini, bu hususta şahitlerinin bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davacı yazılı belge karşısında tanık dinletilmesine muvafakat etmediğinden ve davalı vekili de yazılı belge ibraz edemediğinden bahisle fuzuli işgal nedeniyle davanın kabulüne karar vermiştir. İlk sözleşme 1.5.1984 başlangıç tarihli ve 18 ay süreli olup davacı ile dava dışı Ahmet T. arasında yapılmıştır. Sözleşmenin hususi şartlar kısmının 1. maddesinde "kiralananın başkasına devir edilemeyeceği ve ortak alınamayacağı" belirtilmiştir. 1.11.1985, 1.11.1986 başlangıç tarihli sözleşmelerde yine davacı ile dava dışı Ahmet T. arasında yapılmış ve bir evvelki sözleşmedeki şartların geçerli olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda kiralananın başkasına devir edilemeyeceği ve ortak alınamayacağı şartının kabulü gerekir ve tarafları bağlar. Ancak, davalı kiralananın devir edildiğini davacının baştanberi bildiğini, bu hususu ispat bakımından şahitlerinin olduğunu savunmuştur. Bu hususun maddi vakıa olması nedeniyle şahit dahil her türlü delille isbatı mümkündür. Davalının savunmasının isbat bakımından gösterdiği şahitlerin celple dinlenilmek ve ondan sonra toplanmış bulunan bütün deliller bir arada değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmek icap ederken aksi görüş ve düşünce ile yazılı şekilde kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 30.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.