 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/7212
K: 1989/8917
T: 17.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı red etmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin kızı Işıl B.'ın evli ve bir çocuklu olup kirada oturduğunu, çocuğunun devam ettiği ilkokulun mecura yakın olması nedeni ile kiralananı mesken olarak kullanacağını belirterek tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı, davacı tarafından kiralananın satışa çıkarıldığını, dava ikamesinden önce ve sonra davalı olarak müşterilere gösterildiğini savunarak, ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dinlenen davacı tanıkları davacının kızı ihtiyacının halen kiralık bir dairede oturduğunu, oturduğu evin satıldığını, bu nedenle tahliye edilmesinin istendiğini, ihtiyaçlının 6 yaşındaki çocuğunu da Göztepe İlkokulunda hazırlık sınıfında okuduğunu belirterek ihtiyaç iddiasını doğrulamışlardır.
Dinlenen davalı tanıkları Oya B. ve Tülay B. davalının evinde misafir olarak bulundukları 1988 yılı Ağustos ayında kiralanandaki konuşmaların içeriğine göre, bir hanımın içeriye sabah gelenleri içeri sokmadığını, diğer davalının hanımı ile tartışma yaptıklarını, konuşmaları yapan şahıs gittikten sonra davalının eşine sorduklarından bu gelenin ev sahibi ve hanımı olduğunu, sabahleyin gönderdiği komisyoncuya evi gezdirmediğini, ev sahibinin bu nedenle hesap sormaya geldiğini ifade ettikleri anlaşılmıştır. Davalı tanıkları, davalının evinde misafir kaldıklarını ifade ettiklerine göre ifadelerinin doğruluğu hususunda da kuşku duyulması gerekir. Her ne kadar davacı vekili yargılama sırasında önceki taşınmazı satma arzusu duyduklarını, ancak mali muzayakayı atlatında bundan vazgeçtiklerini beyan etmişlerdir.
Bir kimsenin her hangi bir nedenle taşınmazı satmak isteyip bilahare düşündükleri şart gerçekleşince satıştan vazgeçmeleri hususunu doğal karşılamak gerekir. Davacının kızının kirada oturması ve tahliye tehdidi altında olması ihtiyacın varlığının başlıca kanıtıdır. Dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun kabulü ile kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 17.5.1989 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.