 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/7054
K: 1989/9085
T: 22.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesi'nden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava 6570 sayılı yasanın 7/son maddesi gereğince kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkeme davayı reddetmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6570 sayılı yasanın 7/son maddesine dayanılarak açılan tahliye davasında davalı veya eşine ait olduğu ileri sürülen konutun kiralananla aynı şehir veya belediye hudutları içinde olması ve davalının sosyal durumu aile nüfus sayısı itibariyle oturmasına elverişli bulunması gerekir. Bu iki koşulun birarada bulunması zorunludur. Ankara-İstanbul-İzmir gibi büyük şehirlerde belediye hududu ifadesi ilçe belediyelerini değil büyük şehir belediye hududunu içerir. Mücavir alanda olduğu halde belediye hududu için de bu maddenin kapsamı içinde sayılır. Zira kanun koyucunun amacı davalının kiralanan gibi varlığı ileri sürülen evinde rahatlıkla oturabilmesidir. Davalı veya eşine ait evin mutlaka tapulu olması gerekmez. Tapusuz konutlarla kurası çekilip aidiyeti belli olan kooperatif konutları da madde kapsamına girmektedir. Yine muristen kalan henüz taksim edilmeyen taşınmazda davalı veya eşine payı itibariyle bir konut isabet ettiği keşfen saptanırsa oda maddenin uygulanması için yeterli sayılır.
Olayımızda: Tapu kaydına göre davalının Pendik Bağdat Caddesi mevkiinde 133 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki apartmanın 11 numaralı dairesinin tamamının ve 18 numaralı dairesinin de 1/2 payının maliki olduğu anlaşılmaktadır. Sözü edilen dairelerin inşaat müteahhidi olan davalının ticari amaçla elinde bulundurması ve bu amaçla başkasına satacağı savunması 6570 sayılı yasanın 7/son maddesinde yazılı mutlak anlamdaki ifadesi karşısında geçerli değildir.
Bu yerlerin iskanlarının alınmaması önem taşımamaktadır. Bu itibarla kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 22.5.1989 tarihinde BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.