 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/6406
K: 1989/8374
T: 09.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şuf'a davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava şuf'a hakkı sebebiyle tapu kaydının iptali ve tescilinden ibaret olup mahekme davayı kabul etmiş, karar süresi içinde davalı vekilince temyiz olmuştur.
1 - Şuf'alı pay davalıya 2.5.1986 tarihinde satılmıştır. Dava ise 5.9.1986 tarihinde açılmıştır. Şuf'a hakkının kullanılması M.K. 658 ve 659. maddesine göre gerçek anlamda muteber satışın öğrenildiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde kullanılması gerekir. Yasanın öngördüğü bu süre hukuki nitelik itibariyle hak düşürücü süredir. Davalı, davanın süre geçirildikten sonra açıldığını savunmuş ve bu konuda tanık dinleteceğini söylemiş ve tanıklarını da bildirmiştir. Davacılar yabancı ülkede olmakla beraber şuf'a olayını yurda dönmeden önce de öğrenmeleri olasıdır. Bu sebeple davalının bildirdiği tanıkların dinlenmesinde hem maddi hukuk hem de usul hukuku yönünden zorunluluk vardır. bu konudaki uyuşmazlık sadece pasaporttaki kayıtların incelenmesiyle çözümlenemez. Mahkemenin davalının göstermiş olduğu tanıkları dinlemeden karar vermesi hatalı olmuştur. Kararın öncelikle bu yönden bozulması gerekmiştir.
2 - Yargılama sırasında ileri sürmemekle beraber temyiz aşamasında taşınmazın haricen eylemli olarak özel surette taksim edildiği ileri sürülmüştür. Bu iddia dava hakkının iyiniyet kurallarına göre kulanılıp kullanılmamasıyla ilgilidir ve bir dava koşuludur. İcabında re'sen araştırılması gerekir. Savunmanın genişletilmesi kurallarına tabi değildir. Çünkü gerçekten haricen ve özel surette taksim suretiyle müşterek kullanım ortadan kalkmışsa müşterek kullanmaya dışardan yabancı bir kimsenin girmemesini amaçlayan şuf'a hakkının tapudaki ortaklık paydaşlığa dayanılarak kullanılması M.K. 2. maddesinde düzenlenen objektif dürüstlük kurallarıyla bağdaşmaz ve yasal yönden himaye edilemez. bu nedenle bu iddianın da araştırılıp bunun sonucunun da karar oluşturulmasında dikkate alınması gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA 9.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.