 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/5814
K: 1989/7933
T: 02.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Tahliye davasına dair karar Davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olup, mahkeme davayı ret etmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, kiralananın konut ihtiyacı nedeniyle satın aldığını, bu durumun davalıya bildirdiğini, davalının tahliye etmediğini iddia ile eski malikin yapmış olduğu sözleşmeye dayanarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı, davacının kardeşi ile birlikte Caddebostanda oturduklarını, oturdukları dairenin kendilerine ait olduğunu, sosyal yapısına uygun bir ev bulduğunda evi tahliye edeceğini, ancak bunun için kesin bir süre vermesinin mümkün olmadığını davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davayı reddetmiştir.
Dinlenen davacı tanıkları davacının kızkardeşi ile birlikte oturduğunu, kardeşinden ayrılarak kiralananda oturacağını beyan etmişlerdir. Dinlenen davalı tanıkları ise, herhangi bir beyanda bulunmamışlardır. Davalının boş olduğunu ve kiralananın altında bulunduğunu iddia ettiği daire ise hisseli olup, tamirata muhtaç bulunduğunu tamirat yapılmadan oturulmayacağı bilirkişi tarafından beyan edilmiştir. Halen davacının kardeşi ile birlikte oturduğu evin ise kardeşine ait olduğu anlaşılmaktadır. Rüştünü ikmal eden bir kimsenin ayrı mesken edinmesi yasal hakkıdır. Başka bir kimse ile birlikte oturmaya zorlanamaz. Birlikte oturduğu kişinin kardeşi olması bu durumu değiştirmez. Boş olan dairenin olup, davacı tarafından davalıya teklif edilmesi de istenemez. Mahkemenin boş dairenin davalıya teklif edilmemesi ve davacının bekar kardeşi ile birlikte oturmağa zorlaması görüşü doğru değildir. Tüm dosya kapsamına göre, davacının ihtiyacı iddiası subuta erdiğinden kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken aksi görüş ve düşünce ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması icap etmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMk'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.