 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/5684
K: 1989/8925
T: 17.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar Dairemizin 7.3.1989 gün ve 2544-3890 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Bu kararın tashihen tetkiki davalı tarafından süresi içinde istenilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme kiralananın tahliyesine karar vermiş, hüküm Dairemizin 7.3.1989 tarih ve 2544-3890 sayılı ilamı ile onanmış, bu defa davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş olmakla dosyadaki bütün evraklar tekrar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin halen Adana'da konfeksiyon işleri ile meşgul olduğunu, kiracı olarak iş yaptığı yerden mal sahibi tarafından tahliye edilmesi için çeşitli baskılara maruz kaldığını, Ankara'ya gelerek kiralananda ticari hayatını devam ettireceğini iddia ederek kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı, savunmasında davacının ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, aylık kiranın bir milyon liraya çıkarılmasını,bu takdirde beş yıllık bir sözleşme yapılabileceğini davacının teklif ettiğini; kabul edilmemesi üzerine işbu davanın açıldığını, davacının Adana'da konfeksiyon ticareti yaptığını, kiralayanı ile anlaşarak tahliye taahhütnamesi verip yeni bir tahliye nedeni yarattığını, başka bir dükkanını da, birlikte çalıştığı oğluna tahsis ettiğini ileri sürmüş ve davanın reddini istemiştir.
Dinlenen davacı tanıkları davacının Adana'da konfeksiyon işi yapmakta iken kiralayanın tahliye taahhüdü verdiğini, icra marifetiyle dükkandan çıkarıldığını, vergi dairesine müracat ederek kaydını sildirdiğini, Ankara'ya gelerek aynı işi kiralananda yapacağını belirtmek suretiyle davacının iddiasını doğrulamışlardır.
Davalı tanıkları ise 1988 yılı Mart ayı içerisinde bir gün davalının dükkanında otururken davacının dükkana geldiğini, aylık kiranın 1 milyon liraya çıkarılmasını istediğini, bu teklifi kabul edilmezse her türlü yasal yola başvurup davalıya dükkandan çıkartacağını söylediğini, davalının ise 400.000 lira verebileceğini bildirdiğini, anlaşamadıklarını, davacının ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını ifade etmişlerdir. Bu konuşmadan birkaç gün sonra iş bu dava açılmıştır.
İhtiyaçlının halen Adana'da ikamet ettiği, Ankara'ya gelmek için ciddi bir girişiminin olmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davanın devam ettiği bir sırada davacı Adana'daki işini terk etmiş ise de henüz Ankara'ya gelmiş ve ihtiyaç da doğmamıştır. Davacı 26.1.1988 tarihinde noterden tanzim ettiği taahhütnamede kiracı bulunduğu dükkanı 1.9.1988 tarihinde boşaltacağını kabul etmiş ve bu tarihte de dükkanı boşaltmış ve ticareti terk ettiğini vergi dairesine bildirmiş isse de Ankara'ya gelmek niyetinde olmadığı anlaşılmaktadır. Zira Ankara'da ve kiralananda ticaretini sürdürmek niyetinde olan bir kimsenin kira parasını artırmak için davalı ile pazarlığa girişmesi düşünülemez. İhtiyaç henüz doğmamış bulunduğundan davanın reddi gerekirken tahliyeye karar verilmesi yerinde değildir. Bu nedenle Dairemizin 7.3.1989 tarih ve 2544-3890 sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Dairemizin 7.3.1989 gün ve 2544-3980 sayılı onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin 10.11.1988 gün 1988/574-1032 sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle oy çokluğuyla BOZULMASINA 17.5.1989 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı Adana'da kiralık bir yerde konfeksiyon ticareti yaptığını, tahliye tehdidi altında bulunduğunu, Adana'dan Ankara'ya gelerek kiralananda mevcut işini sürdüreceğini iddia ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı davacının işinin Adana'da bulunduğunu, Ankara'ya gelmediğini, ihtilafın kira parasından kaynaklandığını, samimi olmayan davanın reddini savunmuştur. Mahkeme tarafların gösterdiği delilleri toplamıştır. Yargılama sırasında davacı Adana'da kirada iş yaptığı yerden icra marifetiyle 23.9.1988 tarihinde tahliye edilmiş, vergideki mükellefiyet kaydı da 10.9.1988 tarihinde terkin olunmuştur.
Mahkeme delilleri isabetli takdir etmek suretiyle kiralananın tahliyesine karar vermiş ve davalının temyizi üzerine karar Dairemizce çoğunlukla onanmıştır. Davalının karar düzeltme talebi üzerine 7.3.1989 gün ve 2544/3890 sayılı onama kararı kaldırılarak mahkeme kararı çoğunluğun reyi ile bozulmuştur.
Mahkemenin tahliyeye ilişkin kararı yerinde ve isabetli bulunduğundan davanın karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesi ve onama düşüncesini muhafaza ettiğimden bu nedenle çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.