 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/5254
K: 1989/7837
T: 01.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan, ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gerreği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kat mülkiyeti kurulmak üzere ortaklığın giderilmesi olup mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Karar süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davada taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi istendiğine göre bu istek içinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesi isteminin de varlığını kabul etmek gerekir. Hal böyle olunca, öncelikle keşif yapılarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 5 inci maddesi uyarınca binada kat mülkiyetinin kurulup kurulamayacağının araştırılması, şayyet bu mümkünse, ikinci aşamada aynı yasanın 10 uncu maddesi uyarınca pay ve paydaş adedine göre gerektiğinde ivaz ilavesi de gözönünde tutularak her bir paydaşa veya hisseli kalması konusunda anlaştıkları takdirde anlaşan paydaşlara birer bağımsız bölüm isabet edecek şşekilde taksim olanağı bulunmadığının tesbiti icabeder. Payların denkleştirilmesi, gerektiğinde ivaz ilavesi ve gruplama ortaklar anlaşamazlarsa, kur'a çekmek suretiyle hangi bağımsız bölümün hangi ortağa isabetinin belirlenmesi, sadece muristen kalan taşınmazlar için mümkündür. Yoksa müşterek paydaşların herbiri arsa payına karşılık belirli bir bağımsız bölüm almış, onu kullanıyorsa paydaşların diğerinin kullandığı bağımsız bölümde hakkı yoksa ivaz ilavesi, pay denkletirilmesi, kur'a çekme gerekmez. O bölümün paydaşa verilmesi icabeder. Bundan sonra aynı kanunun 3 üncü maddesi uyarınca değerle oranlı olarak bağımsız bölümlere arsa payı tahsisi gerekir. Bölümlere arsa payı tahsis edilirken de daha önce gelişigüzel verilen zemindeki arsa payları nazara alınmaz. Bu ilemler için bir hukukçu ve iki teknik elemanın bilirkişi olarak seçilmesinde yarar vardır. Bu aşamadan sonra taksimi isteyen tarafa Kat Mülkiyeti Kanununun 12 nci maddesinde sayılan belgeler tamamlattırılır. Ondan sonra arsa payları bu paylara karşılık verilen bağımsız bölüm numaraları ve sahipleri belirtilerek kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilir.
Olayımızda: Dava konusu taşınmazın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 50 maddesindeki nitelikleri taşıdığı anlaşılmaktadır. Aynı kanunun 7 nci maddesine göre kat irtifakı kurulmamıştır. Öyle ise yukarıda açıklandığı üzere ortaklığın kat mülkiyetine çevrilmesi sureti ile giderilmesi icabeder. Mahkemenin bundan zuhul ile davayı reddetmesi hatalı bulunmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA 1.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.