 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/5024
K: 1989/6839
T: 25.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, temerrüt sebebiyle tahliye ve kira alacağından ibarettir. Mahkeme tahliye talebini reddetmiş, kira alacağını kısmen kabul, kısmen reddetmiş, hüküm davacı vekilince temyiz olmuştur.
Davacı davalıyla aralarında mevcut sözlü kira sözleşmesine göre aylık peşin ödenmesi gereken 30.000 TL kira paralarından 1986 Aralık, 1987 senesinin 1,2,3,6,8,9,10,11,12. aylarına ait toplam 10 aylık kira parasının yasal içerikli ihtara rağmen ödenmediğinden taşınmazın B.K. 260. maddelerine göre tahliyesiyle dava tarihine kadar istenebilir hale gelmiş 2 aylık da dahil 360.000 TL. kira parasının tahsilini istemiştir.
Davalı kira ilişkilerine, miktar ve ödeme şartlarına karşı çıkmaksızın istenen kira paralarından 3 ayını ödediğini, diğer aylar kira paraları için de ayrı ayrı bono senedi verdiğini, ancak davacının vasıtasının poliçelerini ödediğini, bu ödemeleriyle dükkana yaptığı bazı masrafları mahsup ettiğini, buna rağmen davacıya 70.000 TL borcu kaldığını ihtara verdiği cevapta savunmuş, fakat bu savunmayı kanıtlayamamıştır.
Davacı aylık kiralar için davalı tarafından verilmiş bonoların vadelerinde ödenmediği için protesto edildiğini bildirerek protestolu borç senetlerinden 7 adedini dosyaya ibraz etmiştir.
Borç senedi borcun ifası yerine geçmez. Bu senetlerin vadesinde ödenmediği de hem senetlerin dosyaya davacı tarafından ibraz edilmiş olmasından hem de taraf beyanlarından anlaşılmaktadır. O halde temerrüt olgusunu kabul etmek ve tahliyeye karar vermek gerekir.
Alacak miktarına gelince, aylık kiranın 30.000'er TL olduğu taraflarca kabul edilmektedir. Bono vermek borcun ifası yerine geçmediğine göre en azından senet bedel tutarının tahsili icap eder. Kaldı ki temerrüd ihtarına konu edilen 10 aylık kirayla sonradan muaccel olan 2 aylık kira paralarının tamamına hükmedilmesi gerekirken ifa yerine geçmeyen ve hukuki açıdan senet niteliğinden başka bir anlam ifade etmeyen bono bedellerinin düşülmesi suretiyle karar verilmesi de hatalı görüldüğünden kararın yukarıda açıklanan iki nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25.4.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.