 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/3936
K: 1989/5609
T: 30.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, yeniden inşaat nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
6570 sayılı yasanın 6/b,c,ç maddelerine dayanan tahliye davasının anılan yasa maddeleriyle İc. İf. K.nun 272. maddesinin kıyasen uygulanması ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca kira akdinin hitamını takip eden bir ay içinde açılması gerekir. Daha önce veya bir aylık dava açma süresi içinde tahliye idaresi kiracıya bildirilmişse bu irade açıklaması süreyi koruyacağından bu bildirimi takip eden dönemin sonuna kadar dava açma hakkı saklı tutulmuş sayılır. Bu gibi durumlarda aktin başlangıcı olan ayın kirasının ihtirazı kayıtlı alınıp alınmaması önemli değildir. Bu cihet kamu düzenine ilişkin olduğu için davalı tarfça ileri sürülme şartı aranmaksızın mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
Davanın süresinde açılp açılmadığının tesbiti için öncelikle aktin başının,süresinin,böylece sona eriş tarihinin bilinmesi icabeder.Davacının bu tarihleri bildirmesi gerekir. Davalı karşı çıkarsa bu cihetin bir hadise olarak çözümlenmesi,bu konuda tanık dahil taraf delillerin toplanması gerekir
Olayımızda: Yukarıda açıklandığı üzere ihtiyaç ve inşaat iddiasıyla açılan davaların kira müddetinin sonunda ve en geç onu takip eden bir ay içerisinde açılması icabeder. Taraflar arasında kira ilişkisi kabul edilmekle beraber kiranın başlangıcı ve süresi uyuşmazlık konusu olmuş, davacı kiranın 15.4.1986 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli olduğunu ileri sürmesine karşılık davalı 1.1.1986 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli olduğunu bildirmiştir. Davacıların öncelikle aktin iddia ettikleri gibi 15.4.1986 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli olduğunu kanıtlamaları gerekir. Davalının beyanı kendisini bağlamakla beraber davacılar bu hususu kanıtlayamamışlardır. Böyle olunca davanın süresinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davanın süreden reddi gerekirken mahkemenin yazılı şekilde esasla ilgili karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, kararın bu nedenle bozulması icap etmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 30.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.