 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/3867
K: 1989/7464
T: 26.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan (...) şuf'a davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla (..) gereği görüşülüp düşünüldü :
Dava şufalı payın ilişkin olduğu 32 adet parseldeki şufalı payın iptali ile tescil isteminden ibarettir. Mahkeme davayı reddetmiş hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
1 - Davacı 479,481,482,483,485 ve 486 parsellerde dava açıldığı sırada paydaş bulunmamaktadır. zira bu parsellerdeki şufalı payın iptaliyle adına tescilinin 10.12.1981 tarihli dava dilekçesiyle istemiştir. Halbuki bu parsellerdeki payının dava açılmadan önce 5.10.1981 tarihinde üçüncü kişilere satmış olduğundan bu parselde paydaşlık durumu kalmamıştır. Paydaşlık durumu olmayan kişinin şufa davası açması mümkün olmadığından bu parseller hakkında açılan davanın bu nedenlerle reddi gerekirken davalılardan Ali Haydar ve Heprizenin paylarını satmış olduklarından bahisle davanın konusu kalmadığından bu parseller hakkındaki davayı bu gerekçeyle reddetmesi doğru değil ise de bu husus sonuca etkili olmadığından yukarıda belirtilen gerekçeyle davacı vekilinin bu parsellere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davacı 496 ve 530 no.lu parsellerdek şufalı payın iptalini istemiştir. Bu parsellerdeki paylarını davalı ali Haydar ve heprize B. diğer davalı Şehmuz B.'ya satmamışlardır. Dava konusu paylar halen adı geçen davalılar adına kayıtlıdır. Mahnkemenin bu parsellerdeki paylarıda satılmış kabul ederek bunlar hakkındaki davayı red etmesi doğru değildir. Öncelikle iddia ve savunma üzerinde durarak sonucuna göre bir karar verilmesi icap ederken bundan zuhul olunması doğru değildir.
3 - Davacı şufalı payın ilişkin bulunduğu taşınmazda paydaş olduğu paydaşlardan Yıldız C. ve Vedat Kadri D.'in malları davalı Ali Haydar ve Heprize B.ya 7.4.1981 tarihinde sattıklarını bu satışı 3.12.1981 tarihinde öğrendiğini iddia ederek şufalı payın iptali ile adına tescilinin 10.12.1981 tarihli dilekçeyle istemiştir. Dava devam ederken taşınmazların bir kısmı 20.3.1982 tarihinde Şehmuz B.ya satılmış davacıda HUMK.nun 186. maddesi gereğince 16.3.1982 tarihinde adı geçen bu şahsa davasını yöneltmiştir. Davalılardan ali Haydar ve Heprize b. bir aylık hak düşürücü sürenin geçirildiğini satışın 5.10.1981 tarihinde öğrenildiğini yersiz açılan davanın reddine savunmuştur. Mahkeme davalı Ali Haydar ve Heprize B. bakımından şufa davasının konusu kalmadığından diğer davalı Şehmuz B. evvelce hissedar olduğundan bahisle davayı red etmiştir.
Şufa davasının tapuda yapılan satışın öğrenilmesinden itibaren bir ay içerisinde açılması gerekir. Şufa davalarında özelliği itibariyle davalı taraf hak düşürücü sürenin geçirildiği savunmasında bulunmuş ise bunu ispat etmesi icap eder. bu konuda tanık dahil her türlü delil ikamesi mümkündür. Nitekim davalı Ali haydar ve Heprize B. savunmaların ispat yönünden tek tanık göstermişlerdir. Dinlenen tanık Mehmet Şerig B. davacının hak düşürücü süreyi geçirdiği konusunda bir beyanda bulunmamıştır. Bu durumla davanın iddia edildiği gibi bir aylık hak düşürücü sürede açıldığının kabulü gerekir. Süresinde dava açıldıktan sonra şufalı payların üçüncü bir şahsa devir edilmesi açılan şufa davasını etkilemez. Satın alan kişinin önceden paydaş olmasıda bu durumu değiştirmez.
Dava süresinde açıldığına göre mahkemece yapılacak iş davalılar Ali Haydar ve Heprize B. tarafından dava devam ederken davalı şehmuz B.'ya sattıkları parsellerin satış bedel ile tapu harç ve masraflarının ilgili tapu sicil müdürlüğünden sorularak şufa bedelinin depo ettirilmesi için davacıya münasip mehil verilmesi ve münasip mehil içerisinde depo ettiğinde bu parsellere ilişkin şufalı paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi icap ederken bu parseller hakkındaki davanın da yazılı nedenlerle reddi usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bu kısmının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte yazılı nedenle 479,481,482,483,485 ve 486 parsellere ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, 2. ve 3. bentte yazılı nedenlerle diğer parselere ilişkin hüküm kısmının BOZULMASINA (..) 26.4.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.