 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/3499
K: 1989/5637
T: 31.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan vakıf davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava tevliyete müstahik olduğunun tesbiti davasıdır. Mahkeme davayı kabul etmiş, hüküm davalı Vakıf İdaresi tarafından temyiz edilmiştir.
Tevliyetin tevcihi müstahik olduğunun tesbiti davasıdır. Mahkeme davayı kabul etmiş, hüküm davalı Vakıflar idaresine aittir. Mahkemece tevliyete mütahaiklik iddiası sabit olursa tevliyete müstanik evlattan bulunduğunun sübutuna karar verilmekle yetinilmelidir. Tevliyetin davacıya tevdiine şeklinde verilen karar yerinde değildir.
Vakfın evladından birinin tevliyete müstahik olduğuna dair almış olduğu ilam tevliyetin tevcihi için kafi bir belgi değildir. Bu yolda ilam almış olan evlatın tüzük hükümlerine göre şartının haiz bulunması ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Tevcih Komisyonunca yapılan sınavı kazanması gerekir. Sınavı kazanmadığı veya tüzüğün öngördüğü şartları haiz olmadığı nedeniyle tevcihin yapılmadığı anlaşılırsa mütevelliğin boy olduğunun kabulü gerekir. Bu halde tevliyet davasına bakılması icap eder.
Tevliyette vakıfname hükümlerinin esas alınması zorunludur. Tevliyete müstahik olduğunun sübutunu isteyenin vakfedenle bağlantısını ispat etmesi gerekir. Bu bağlantı her türlü belge ve şahitle kanıtlanabilir. Aynı batında birden fazla tevliyete müstahik kimselerin birbiri lehine feragatları da geçerlidir.
Vakıflar Kanınının 39 uncu maddesine göre l0 seneden beri mütevelliliği kimseye tevcih edilmemiş olan vakfa tevcihat yapılmıyacağından tevliyet davasının reddi gerekir.
Olayımızda; Davacı l032 tarihli Hasan Bey İbni Mehmet Vakfı ile l06l tarihli Palu Hakimi İbrahim Bey İbni Hasan Bey Nüngüvet vakfının mütevelliğine yoneticiliğine) layık olduğunun (hakkı bulunduğunun) tesbitin istemiştir. Böyle bir tesbitte istemiştir. Böyle bir tesbitte yukarıda açıklandığı üzere Vakıfnamelerdeki esasların gözönünde bulundurulması gerekirevladı ve evladının evladı tasrrufa yetkili kılınmıştır. Bnen badeneslen bade ve bu nesle evladı bulunmadığı takdirde savaş ve gaza erbabına bırakılmıştır. Diğer l06l tarihli vakfiyeted ise erkek evlat evladı zukur) ve onun ferileri erkek evlatlara şart kılınmıştır.Özellikle l032 sayılı vakfiyede erkek evlat şartından başka batın şartının da olduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme bu batın şartını aramamıştır. Nitekim bilirkişi de olduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme bu batın şartını aramamıştır.Nitekim bilirkişi de 25.8.l988 tarihli raporunda batın şartının mahkemece tesbitinin lüzumlu olduğuna işaret etmiştir. Bu husus tesbit edilmeden karar verilmesi hatalı görülmüştür. Bu nedenle kararın bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 438 inci maddesi uyarınca hükmün BOZOLMASINA 31.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.