 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/3168
K: 1989/5299
T: 27.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkeme davayı reddetmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Bir kira yılı içinde yapılmış iki haklı ihtara dayanan tahliye davasının kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malikin bu davayı açabilmesi için önce kiracıya ihtar tebliğ ettirerek kira bedellerinin kendisine ödenmesini istemesi, ondan sonra ihtarları göndermesi gerekir. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun mahkemece kendiliğinden nazara alınması icabeder.
Bu davanın 6570 sayılı yasanın 7/e maddesi ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca akdin hitamını izleyen bir ay içinde açılması zorunludur. İhtarlar dava şartı olduğu için süre kesme niteliğine haiz değildir. Süre konusunun, kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle re'sen gözetilmesi gerekir.
İhtarların bir kira yılı içinde muaccel hale gelmiş (istenebilir durumunu almış) değişik ayların kirasına ilişkin olarak en az iki defa kiracıya tebliğ edilmesi, haklılığı için de ödemelerin ihtarların tebliğinden önce yapılmaması şarttır. Tebliğden sonra yapılan ödemelerin hukuki değeri yoktur. İhtarlar tebliğ ile hukuki sonuç doğuracağından ödemelerde tebliğ tarihinin esas alınması şarttır. Keşide tarihi sadece muacceliyet bakımından önem taşımaktadır. Zira muaccel olmayan (henüz ödenmesi gerekmeyen) kira parasının istenmesi mümkün değildir.
Süresiz akitlerde ve kira bedelinin senelik ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.
Olayımızda: Davacı davalının 1.1.1987-31.12.1987 kira yılı içerisinde iki haklı ihtara sebebiyet verdiğinden bahisle kiralananın tahliyesini malik sıfatı ile istemiştir. Davalı ihtarların haklı olmadığını, yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkeme iki haklı ihtar olgusunun gerçekleşmediğinden, bahisle davayı reddetmiştir. Eski malik ile davalı arasında yapılan 1.1.1984 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre kira parasının her ay peşin ödeneceği şartı bulunmaktadır. Bu durumda davalının kira paralarını her ayın 3. akşamına kadar ödemesi icap eder. Mahkeme taraflar arasında 5. akşamına kadar ödenmesi hususunda teamül oluştuğunu kabul etmiş ise de bu görüş yerinde değildir. Böyle bir teamülün varlığı kabul edilse bile davacı davalıya dört ihtar keşide etmiştir. Bunlardan ilk keşide edilen ihtarla teamülün ortadan kaldırıldığının kabulü gerekir. 22.5.1987 keşide tarihli ihtar ihbar kabul edilse bile değer üç ihtar haklı olduğundan olayda iki haklı ihtar olgusu gerçekleşmiştir. Mahkemenin adi posta havalesini yasal ödeme kabul etmesi de doğru değildir. Bu nedenle dava subuta erdiğinden kiralananın tahliyesine karar vermek icab ederken aksi görüş ve düşünce ile yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 27.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.