 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/3020
K: 1989/5115
T: 23.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, davacının köyde bulunmadığı sırada işgal edilen evlerine vaki müdahalenin men'i ve ecrimisil bedeli 900.000 liranın tahsili isteminden ibarettir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Davacı, Tutak Bizi köyünde bulunan iki oda bir mutfak, bir ahır, bir kilerden ve bir salondan teşekkül eden evinin kendisinin köyü terketmesinden sonra davalının kilidi kırmak suretiyle içeri girip işgal ettiğini ileri sürüp aylığı 15.000 liradan beş senelik icar bedeli 900.000 liranın tahsilini ve müdahalenin önlenmesini istemiştir.
Öncelikle davacının bu iddiasında taraflar arasında karşılıklı iradenin birleşmesi suretiyle bir kira akti ilişkisinin kurulmadığı ve taşınmazın kullanmaya salih şekilde davalıya teslim edilmediği ve kira aktinin unsurlarından olan kira bedelinin tarafların rızası ile tesbit edilmediği anlaşılmaktadır. Kira ilişkisi ise yazılı ve sözlü iradelerin birleşmesiyle kurulan ve karşılıklı hak ve borç doğuran bir akittir. Yalnız başına davacının ileri sürdüğü maddi olayın tamamen fiili bir durumdan ibaret olduğu ve aralarında akti bir ilişkinin kurulmadığı böylece belli olduğuna göre, dava dilekçesinde icardan ve belli bir süreden bahsedilmesi olaya hukuki durum ve akti ilişki vermez. Nitekim dilekçenin sonunda elatmanın önlenmesi istenmiştir. İcar bedeli olarak bahsedilen şeyin ecrimisil olduğu bellidir. Bundan başka davalı da bir kira akti ile ilişkiden bahsetmemiş, akti ilişkiyi tamamen inkar etmiş, babası tarafından davacının diğer malları meyanında buranın da satın alındığını savunmuştur. Tarafların ileri sürdüğü maddi olayları hukuken nitelemek ve uyuşmazlığa uygulanacak yasa maddesini bulup uygulamak hakime aittir ve ileri sürülen maddi olaylara bağlıdır.
Bundan başka 6570 sayılı yasa belediye teşkilatı olan yerlerle iskele, liman ve istasyonlardaki musakkaf taşınmazları kapsar. Bu yerde belediye teşkilatı yoksa; iskele, liman ve istasyon değilse bu kanunu uygulamak mümkün değildir. Kira akti ilişkisi bulunmadığına göre BK nun kira aktini düzenleyen kurallarının da uygulama kabiliyeti yoktur. Uyuşmazlığın taşınmazın değerine göre görevli mahkemede elatmanın önlenmesi (men'i müdahale) hükümlerine göre incelenmesi gerekir.
Mahkemenin bu önemli durumu dikkate almadan dayanaksız ve yanılgılı niteleme ile karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMk.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 23.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.