Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/2766
K: 1989/4437
T: 14.03.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan şuf'a davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
 
KARAR : Dava, şuf'alı payın iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkeme davayı red etmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
1 - Dosya kapsamına, toplanan delillere ve davalı satıcı Hayriye K. hakkında dava açılmasını mümkün bulunmamasına göre davalı Hayriye hakkında verilen red kararına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Diğer davalı Ümmet K. hakkında açılan davanın temyiz itirazına gelince:
Davacı, şuf'alı payın ilişkin bulunduğu taşınmazda paydaş Hayriye'nin payını davalı Ümmet'e 26.2.1987 tarihinde sattığından bahisle şuf'alı payın iptali ile adına tescilini 27.2.1987 tarihli dilekçesi ile istemiştir.
Davalı tapuda, satış şeklinde gösterilen işlemin gerçkte hibe olduğunu; satıcının, annesi olduğunu; bu nedenle şuf'a cereyan etmeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Dava bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından bu dava halli gereken husus, tapuda yapılan işlemin satışmı, yoksa bağış mı olduğunun tesbitinde toplanmaktadır. Mahkeme, taşınmazda keşif yaparak, satış değeri ile keşif sırasında tesbit edilen değerin karşılaştırılmasında işlemin satış olmadığını kabul ederek davayı red etmiştir. 27.3.1957 gün ve 12/2 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince müşterek mülkiyet halindeki taşınmazın paydaşı payını kızı ve kocaya, evlada yahut akrabaya temlik etmesi halinde verilen satış şeklinde gösterilen bu akdin gerçekte satış olmayıp miras hukukuna bağlı veya hibe gibi bir maksada yönelik işlem olduğu ispat edilirse şuf'anın cereyan etmeyeceği kabul edilmiştir. Ancak, işlemin akrabalar göstermez. Davalının bu yöndeki savunmasını her türlü delille ispat etmesi icap eder. Tek başına keşif yeterli değildir. bu bakımdan savunma gereği davalının göstereceği tanıkların çağırılıp dinlenmesi, gerektiğinde davacının da mukabil delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
 
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte yazılı nedenle davalı Hayriye K. hakkında açılan davanın reddine ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, 2. bentte yazılı nedenle Ümmet K. hakkındaki hüküm kısmının BOZULMASINA 14.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini