 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/2326
K: 1989/4092
T: 08.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar Dairemizin 29.11.1988 gün ve 12372-81322 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Bu kararın tashihen tetkiki davacı tarafından süresi içinde istenilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, davalının kiralananı akde aykırı olarak kullandığını, süreli ihtara rağmen akde aykırılığın giderilmediğini ileri sürüp taşınmazın bu sebeple tahliyesini istemiştir.
Davalı, savunmasında ileri sürülen akde aykırılığın taşınmazın dış tarafına masa ve sandalye konmaktan ve başkasına devir etmekten bilindiğini, davacının ihtarı üzerine bu aykırılıkların giderildiğini, kaldı ki aynı binada oturan davacının bu durumları uzun zamandan beri görüp bildiği halde sesini çıkarmamak suretiyle zımnen rıza gösterdiğini bildirmiş ve davanın reddini istemiştir.
Gerçekten dava konusu taşınmaz, davalıya hamburger dükkanı olarak kiralanmış, kira akdi düzenlenirken, özel şartlarda kiralanan büfenin kiracılar tarafından ortak olarak işletilebileceği, ancak başkasına devri kısmen veya tamamen başkasına kiralanamayacağı ve yanlarına başka bir ortak da alınamayacağı, dükkanın içkisiz büfe olarak kullanılıp pişirme ve yiyeceklerden çıkabilecek kokuların bina içine yayılmasını önleyecek teknik tedbirlerin alınacağı, dükkan içinde döner pişirilemeyeceği, dükkanın yanına ve önüne masa konularak açık servis yapılamayacağı taraflarca kabul edilmiştir. Buna rağmen davalının kira sözleşmesinin ikinci maddesindeki başkasını ortak kalma, kısmen veya tamamen başkasına devir ve dükkanın dışına masa konulmaması ve açık servis yapılmaması, kokunun giderilmesi yasaklarına aykırı davrandığı ileri sürülerek bunların 7 gün içinde giderilmesi için 8.7.1986 tebliğ tarihli ihtar gönderildiği ve ihtar üzerine dükkan dışına masa ve sandalye çıkarılması ve açık servis yapılması dışındaki yasakların süresinde giderildiği toplanan delillerden, dosya içerisindeki bilgilerden anlaşılmıştır. Böylece akde aykırılık nedenlerinden sadece dükkan dışına masa, sandalye çıkarma ve açık servis yapma durumunun kaldığı bu aykırılık üzerinde durulması gerektiği belli olmuştur.
Her ne kadar az önce belirtilen aykırlığın giderilmediği esas alınarak mahkemenin davanın reddine dair kararı bozulmuşsa da bu defa karar düzeltme isteği üzerine yapılan incelemede davalının davacının da aynı binada oturup dışarıya açık servis yapıldığını uzun zamandan beri bilip kendi muvafakatının bulunduğu yolundaki savunması üzerinde durulmadığı görülmüş, bu husus dosyada toplanan deliller yeniden incelendiğinde, dinlenen davalı tanıkların, hatta bir kısım tanıkların gerçekten davacının aynı binada oturduğunu ve gelip giderken ve her zaman dükkan dışına masa, sandalye konmak suretiyle açık servis yapıldığını görüp bilgisini doğrulamışlardar. Her ne kadar davacı bu hale rıza göstermediğini, sürekli şifahi ihtarlarda bulunduğunu, ancak bunun sonuç vermemesi üzerine yazılı ihtara başvurmak zorunda kaldığını ileri sürmüşse de davacı bu iddiasını kanıtlayamamıştır. Üstelik son oturumda davacı vekili müvekkilinin davalıdan aldığı tahliye taahhüdü sebebiyle tahliye ettireceği düşüncesiyle ses çıkarmamış bulunduğunu açıkça beyan ettiği görülmüştür. Bu durumda karar düzeltme isteğinin kabulü ile bozma kararının kaldırılması yerel mahkeme kararının onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 29.11..1988 tarih ve 12372/18322 essas ve karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin 9.5.1988 gün ve 986/1573 esas 988/580 karar sayılı davanın reddine dair kararının ONANMASINA 8.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.