 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/1787
K: 1989/3745
T: 06.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkame davayı reddetmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, davalının kiralananı 3.8.1988 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiği halde taahhüdü yerine getirmediğinden bahisle taşınmazın tahliyesini istemiştir. Mahkeme tahliye taahhütlerinin tevali ettiğini; bunun hakkını kötüye kullanılması olduğunu gerekçe göstererek davayı reddetmiştir. Gerçekten kira sözleşmesinin ilk kurulduğu dönem sonu için alınan tahliye taahhüdü 4.10.1944 gün ve 20/28 sayılı içtihadı birleştirme kararına göre geçersizdir. Ancak ondan sonraki dönemler için yapılan kira sözleşmelerinde alınan tahliye taahhütleri geçerlidir. Zira kiralananda oturan kiracının serbest iradesi mahsülüdür. Burada halli gereken husus son kira akdinden sonra alınan 11.8.1987 tanzim tarihli tahliye taahhüdüne dayanarak açılan iş bu davada davacının iyiniyetli olup olmadığının saptanması hususunda toplanmaktadır. Davalı taahhüdün geçersiz olduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını savunmuş ise de bu husus ispatlanamamıştır. Geçerli sözleşmeden doğan bir hakkın kullanılmasında iyiniyet asıldır. Bunun aksini ise davalının somut olaylara dayanarak ispatlanması gerekir. Bu şekilde taahhüdün alınması mutlaka davacının iyiniyetli olmadığını göstermez. 30.10.1980 gün ve 263 sayılı, yine 4.11.1985 gün 2/7 sayılı içtihadı birleştirme kararlarında belirtildiği gibi objektif iyiniyet kuralının uygulanmasında kesin sınırlar çizmek mümkün değildir. Bu hususun her somut olayın özelliği gözönünde bulundurularak değerlendirilmesi gerekir. Davacının noterden aldığı taahhütte kötüniyetli olduğu hususu ispatlanmadığına göre kiralananın tahliyesine karar vermek icap ederken yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMk.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 6.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.