 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/1743
K: 1989/3830
T: 06.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesnidne verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, iş yer ihtiyacı nedeniyle tahliye isteminden ibarettir. Mahkeme davayı reddetmiştir. Karar davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davacılar kat mülkiyetine çevrilmiş müşterek mülkiyetleri altında bulunan dava konusu bağımsız dükkana kendilerinden Muahibe'nin oğlu Musa T.'in askerden gelmesi ile boşta bulunup bu yerde gıda maddesi üzerine ticaret yapacağını ileri sürerek süresinde açtıkları iş bu dava ile taşınmazın davalıdan tahliyesini istemişlerdir.
Davalı samimiyetsizlik savunmasında bulunmuş, davacıların asıl maksadını boşalttıktan sonra daha elverişli bedelle satmak olduğunu ileri sürmüş ve bu konuda binanın muhtelif yerlerine satış ilanları asıldığını, bunlardan bir tanesinin de dava konusu taşınmazın vitrinine konduğunu bildirmiştir.
Davacıların iş yeri ihtiyacı içinde bulunduğunu söyledikleri Musa T.'in askerlikten önce kardeşi ile birlikte aynı işi yapmakta iken askerlikten sonra müstakil iş tutmak üzere başta olduğu, iş kurmak için dava konusu taşınmazın boşalmasını beklediği davacı tanıkları tarafından doğrulanmıştır. Öbür yandan binanın dava konusu dükkan dışında kalan muhtelif yerlerine satılık daireler ve dükkan ilanının asıldığı da tesbit edilmiştir. Nitekim davacılar da satılık ilanını inkar etmemişler, ancak bu ilanın davalı dükkan dışında kalan diğer bağımsız dairelerle bodrumda mevcut olan dükkanı içerdiğini beyan etmişlerdir.Ayrıca bu arada dava konusu dükkanın belli bir payı ihtiyaçlı Musa T.'e satılmıştır. Satış ilanını dava konusu dükkanı da kapsadığı davalı tarafça yeterli şekilde kanıtlanmamıştır. Buna rağmen davacı tanıklarının ihtiyaçlı Musa'nın ihtiyacını doğrulayan beyanları ile özellikle dükkanın bir payının bu ihtiyaçlıya satılması hali birlikte değerlendirildiğinde ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olduğunun kabulü gerekmektedir. Dükkanın dışarıya daha elverişli bedelle satmak isteyen kimse, bunun bir bölüm payını ihtiyaçlıya satmayı düşünmez. Bu itibarla tahliyeye karar vermek gerekli iken yazılı düşünce ile red edilmesi isabetli görülmemiştir ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 6.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.