 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/1657
K: 1989/4443
T: 14.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan vakıf davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı ve müdahil davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, Şişli Gültepe Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Yönetim Kurulunun Genel Kuruldan ve tüzükten aldığı yetkiye istinaden Şişli Eğitim Öğretim ve Kültür ve Hizmet Vakfı kurarak bir kısım mallarını vakfa tahsis etmiş olmalarının derneği faaliyetinin durdurulmasına dair İstanbul 3. Sulh Hukuk Hakimliğinin 1984/47 ve 10.12.1984 tarihli kararına aykırı bulunduğundan vakfın hükmi şahsiyet kazanmadığının tesbiti istemine ilişkin olup mahkeme bu isteği kabul etmiş, karar davalı vakıf yöneticileri ve Vakfılar Genel Müdürlüğünce süresinde temyiz edilmiştir.
Şişli, Gültepe Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Faaliyeti sırasında tüzüğünde derneğin vakıf kurabileceğine dair hükme ve aynı zamanda genel kurulun yönetim kuruluna verdiği yetkiye dayanarak 4.3.1984 tarihinde bir kısım dernek mallarını Şişli Eğitim Öğretim Hizmet Vakfına tahsis ederek usulü veçhile bir vakıf senedi tanzim ettirip amaçlarını ve diğer aranan şartlarını bu senede dercetmek suretiyle belirtilen adla bir vakıf kurup bunun tescili için 2.10.1984 tarihinde mahkemeye başvurup tescil kararı aldığı ve bu kararın onanmak suretiyle kesinleşmesi üzerine merkezi sicile kaydedildikten sonra Resmi Gazete ile ilan edildiği anlaşılmıştır.
Ancak vakfın tesciline dair resmi senet tanziminden ve tescil için mahkemeye müracaat yaptıktan sonra bir kısım dernek üyeleri 3. Sulh Hukuk Hakimliğine müracaatla 10.12.1984 tarihinde kurulan ve tescili istenen vakıftan bahsetmeksizin derneğin bütün faaliyetlerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı almışlardır. Bu durum vakfın tescili için açılan davanın yargılaması sırasında da ileri sürülmüş, fakat tedbir vakfın tesçiline engel görülmeyerek mahkemece tescil kararı kabul edilmiş ve Yargıtayca da onanıp merkez sicile kaydedilip vakıf Resmi Gazete ile ilan edilmiştir. Vakıf, Medeni Kanunun 903 sayılı kanunla değişik 74 üncü maddesine göre resmi senet veya vaziyet yolu ile kurulur ve vakfedenin ikametgahı Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescil edilmekle tüzel kişilik kazanır ve vakıf tescili ile birlikte vakfedilen malların mülkiyetini iktisap etmiş sayılır. Değişik bir ifade ile vakfın tescili ile birlikte vakfedilen mallar ve haklar vakfa intikal eder. Bu şekilde vücut bulan vakfın herhangi hallerde nihayet bulacağı veya dağıtılacağı MK.'nun 903 sayılı kanunla değişik 81/A maddesinde belirtilmiştir. Tescil sırasında ileri sürülüp tescile engel görülmeyen bir sebebin yeniden vakıf tüzel kişiliğini ortadan kaldırdığını veya yetkili organ tarafından düzenlenen resmi senede ve tescile rağmen tüzel kişilik kazanmadığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkemenin davacıların isteği doğrultusunda oluşturduğu karar isabetli kabul edilemez ve bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.