 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/16537
K: 1989/18604
T: 01.12.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava akde aykırılık nedeni ile tahliye istemidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vakıf dava konusu taşınmazın davalıya 1.10.1983 başlangıç tarihli sözleşme ile hediyelik eşya, bijuteri, kadın konfeksiyon satış yeri olarak kiralandığı halde akde aykırı olarak mimarlık bürosu için kullanıldığını, bu aykırılığın giderilmesi için süreli ihtarname çekerek taşınmazın tahliyesini istemiştir.
Davalı ise akdi ilişkinin 1.10.1979'da başladığını, o tarihte taşınmazın mimarlık bürosu olarak kiralandığını, o zamanki sözleşme ile bu hususun işaret edildiğini, ancak bu işi terketmek zorunda kaldıklarından 1.10.1988 tarihinde kira akdi yenilenirken taşınmazın hediyelik eşya, bijuteri ve konfeksiyon işinde kullanılacağı kabul edilip devir ve ortaklığın yasaklandığını, şimdi ise ilk sözleşmede kabul edilmesi sebebiyle mimari büro haline dönüştürüldüğünü, bunun akde aykırılık teşkil etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Gerçekten son defa taraflar arasında yenilenen 1.10.1983 tarihli kira sözleşmesinde taşınmazın hediyelik eşya, bijuteri, kadın konfeksiyonu, mobilya satışı yapılmak üzere kiralandığına işaret edilmiş, buna rağmen taşınmazın 1988 Nisan ayından itibaren mimarlık bürosu olarak kullanılmaya başlandığı, 19.7.1988 tarihli süreli ihtara rağmen eski hale getirilmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
B.K.'nun kira akdini düzenleyen hükümlerine göre kiracının kiralananı özenle kira akdinde belirtilen amacına uygun şekilde kullanmak zorundadır.(BK256). Akitte belirlenen kullanma dairesine ve şekline uymayan kiracı akde muhalefet etmiş olur veyahut da taşınmazı kötü kullanmış olur. Kiracının kiralanan aktin maksadına uygun şekilde kullanmadığı ve ihtara rağmen bu aykırılığı gidermediği ortadadır. Sonradan yenilenen akitle kullanma amacının değiştirilmesi aleyhe değişiklik olarak değerlendirilemez. Bu nedenlerle tahliyeye karar verilmek gerekirken bu düşüncelerle davanın reddedilmesi isabetli görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 1.12.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.