 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/15748
K: 1989/17746
T: 15.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava iktisap ve konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme süre yönünden davayı reddetmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6570 sayılı yasa kapsamına giren kiralananı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracının yaptığı sözleşmeye dayanarak aktin hitamında, isterse 6570 sayılı yasanın 7/d maddesindeki sürelerden yararlanarak kiracı hakkında ihtiyaç nedeni ile dava açabilir. Bu iki yoldan hangisi, yararına ise onu seçmek yeni malikin hakkıdır. Davada 6570 sayılı yasanın 7/d maddesine dayanılıyorsa yeni malikin dava açabilmesi için iktisaptan itibaren 1 ay içinde kiralananı satın aldığını, ihtiyacında kullanacağını kiracıya bildirmesi ve yeni iktisaptan itibaren 6 ayın geçmesini beklemesi gerekir. İhtarın iktisaptan itibaren 1 ay içinde kiracıya keşidesi değil, tebliği şarttır. Davanın iktisabı izleyen 6 ay geçtikten sonra açılması süreye bağlı değildir. Aktin sonuna kadar dava ikamesi mümkündür. 1 ayın ve 6 ayın hesabında iktisab edilen günün de hesaba dahil edilmesi gerekir. 6 aylık süre dolmadan açılması nedeniyle dava reddedilirse bu süre dolduktan sonra aynı nedenle ikinci dava açılabilir. 1. davanın derdestliği ve kesin hüküm sayılması söz konusu konusu değildir. Ancak iktisabı izleyen 1 ay içinde ihtar tebliğ edilmemişse sonradan bunun giderilmesi mümkün değildir.
Olayımızda: Davacı vekili, müvekkilinin 15.7.1988 tarihinde iktisap ettiği taşınmazın tahliyesi için 6570 sayılı yasanın 7/d maddesindeki sürelerden yararlanmak suretiyle iş bu davayı açmıştır. İzmir 13. Noterliğinden alınan cevabi yazıda iktisap ve tahliye iradesini içeren ihtarnamenin 10.8.1988 tarihinde muhatabın daimi işçisi Rabia Y.'a ayrıca 20.8.1988 tarihinde de birlikte oturduğu kızı Arzu'ya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre 10.8.1988 tarihinde tebliğ edilen ihtarın iktisaptan itibaren 1 aylık süre içerisinde davalıya usulen tebliğ edilip edilmediğinin gözönünde tutularak sonucuna göre işin esasının incelenmesi gerekirken ihtarnamenin 20.8.1988 tarihinde davalıya tebliğ edildiğinden bu sürenin geçirildiğinden bahisle davanın reddi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 15.11.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.