 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/15577
K: 1989/17595
T: 16.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Bir kira yılı içinde yapılmış iki haklı ihtara dayanan tahliye davasının kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malikin bu davayı açabilmesi için önce kiracıya ihtar tebliğ ettirerek kira bedellerinin kendisine ödenmesini istemesi, ondan sonra ihtarları göndermesi gerekir. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun mahkemece kendiliğinden nazara alınması icabeder.
Bu davanın 6570 sayılı yasanın 7/e maddesi ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca akdin hitamını izleyen bir ay içinde açılması zorunludur. ihtarlar dava şartı olduğu için süre kesme niteliğini haiz değildir. Süre konusu kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle re'sen gözetilmesi gerekir.
İhtarların bir kira yılı içinde muaccel hale gelmiş (istenebilir durumu almış) değişik ayların kirasına ilişkin olarak en az iki defa kiracıya tebliğ edilmesi, haklılığı içinde ödemelerin ihtarların tebliğinden önce yapılmaması şarttır. Tebliğden sonra yapılan ödemelerin hukuki değeri yoktur. ihtarlar tebliğ ile hukuki sonuç doğuracağından ödemelerde tebliğ tarihinin esas alınması şarttır. Keşide tarihi sadece muacceliyet bakımından önem taşımaktadır. Zira muaccel olmayan henüz ödenmesi gerekmeyen kira parasının istenmesi mümkün değildir.
Süresiz akitlerde ve kira bedelinin senelik ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.
Olayımızda: Yukarıda işaret edildiği gibi bir kira yılı içinde iki haklı ihtara dayanan tahliye davası ancak süresi belirli kira ilişkileri için sözkonusudur. Belirsiz süreli kira ilişkilerinde böyle bir sebeple dava açılamaz. Belli kira ilişkilerinde de dava ancak kira aktinin sonunu takip eden bir ay içinde açılabilir. Bu nedenle öncelikle kira ilişkisinin belirli süreli olup olmadığının saptanması gerekir. (Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmadığına göre)
Bundan başka kira parasının ihtarlara konu edilebilmesi için muaccel (istenebilir) ollması icabeder. Bu konuda taraflar arasında anlaşma bulunmadığına göre teamüle bakmak gerekir. Davalının ibraz ettiği ödeme belgelerinde aylık kira paralarının ayın başında değil, sonunda işledikten sonra ödendiği görülmüştür. Bütün bunlara dikkate edilmeden karar verilmesi usul ve yasaya ve uygulamalara aykırı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 16.11.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.