 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/15444
K: 1989/17455
T: 15.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan izale-i şuyu davasına dair karar davalılardan Sadettin K. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmukla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava 15 parça taşınmazın ortaklığının giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkeme 627 parselin aynen taksimine, diğer parsellerin satışına karar vermiş, hükmü davalılardan Sadettin K. temyiz etmiştir.
1 - Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre davalının 627 parsel dışındaki parsellere ilişkin temyiz itirazlarının reddine,
2 - 627 parsele ilişkin temyizi tirazlarına gelince: Ortaklığın giderilmesi davalarında taksim istenmesi haline dava konusu her taşınmazın ayrı ayrı ele alınarak pay ve paydaş durumuna göre taksimini mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Paydaşlar muvafakat etmediği takdirde taşınmazın bir kesimi paydaşlar arasında paylı (muşa) bırakılamaz. Davada sulh vakii olmadığı sürece bir kısım taşınmazların bazı paydaşlara, diğerlerinin diğer paydaşlara verilmesi şeklinde re'sen taksime gitmek mümkün değildir. Taksimde her bir taşınmazın pay ve paydaş durumuna, arazinin verim niteliğine göre taksimin mümkün olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanması gerekir. Payların denkleştirilmesi için ivaz ilavesi icap ediyorsa onun da bilirkişilerin raporunda belirtilmesi gerekir. Taksim mümkünse fen ehline taksim projesi düzenlettirilir. Taşınmaz Belediye ve mücavir alan hudutları içerisinde ise taksim projesi eklenerek Belediyeden İmar Yasası ve yönetmeliği uyarınca bu taksime imkan olup olmadığı sorulur. Taşınmaz Belediye ve mücavir alan dışındaysa aynı husus İl İdare Kurulundan sorularak saptanır. Taksim tarzında yanitaksim projesindeki bölümlerin hangi paydaşa verileceği konusunda taraflar anlaşamazlarsa mahkeme huzurunda kura çekilerek hangi paydaşa verileceği belirlenir.
Olayımızda: 627 parelin taraflar arasında aynen taksimi mümkün görülmüş,bir taksim projesi hazırlatılmıştır. Önceki projede işaret edilen ayır bölümlerin kimler üzerine tescil edileceği belirtilmemiştir. Bu konuda taraflar arasında anlaşma olduğu takdirde anlaşmaya göre, aksi halde yukarıda yazılı olduğu üzere kur'a ile belirlenip her bir müfrez parçasının sahipleri adına tesciline karar verilmesi gerekirken bundan zuhul olunması bozma sebebi sayılmıştır.
SONUÇ : Yukarıda 2. maddesi yazılı sebeple 627 parsele ilişkin olarak kararın BOZULMASINA; bozma dışında kalan 42, 201, 536, 539, 623, 677, 756, 791, 828, 883, 497, 999, 1183 ve 1337 parsellere ilişkin kısmın ONANMASINA (...) 15.11.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.