 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/15217
K: 1989/17319
T: 13.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
B.K.nun 262. maddesi uyarınca aktin feshine ilişkin tahliye isteği 6570 sayılı kanunun 1. maddesi uyarınca hem Borçlar Kanunu hem de 6570 sayılı yasa kapsamına giren ve bu yasanın 7/b,c,ç maddelerine dayanan tahliye davalarına konu yerler için uygulanır. Bu maddenin tatbiki için aktin süresiz hale dönüşmesi icabeder. Süresiz akitlerde 6 aylık dönemler için üç ay önce davalıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi, o dönemin sonunda da tahliye davasının açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen ihtar ancak o dönemin sonunda dava açma hakkını verir; daha sonraki dönem için hukuki sonuç doğurmaz. B.K. kapsamına giren yerlerin tahliyesi için koşulları taşıyan feshi ihbar yeterlidir. Başka bir sebep aramaya gerek yoktur. 6570 sayılı yasa kapsamına giren ve süresiz akde konu teşkil eden bu yasanın 7/b.c,ç maddelerine dayanan tahliye davasına konu olan yerler için ise B.K. nun 262. maddesindeki feshi ihbar sadece dava süresi için önem taşır. Süre yönünden ihbar koşulu yerine getirilmişse anılan yasanın 7/b,c,ç maddelerine dayanan dava sebebinin ayrıca ispat edilmesi şarttır.
Olayımızda: Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 2.6.1986 başlangıç tarihli ve süresiz olduğunu bildirmiştir. Davalı kira ilişkisinin başlangıç tarihi ve süresi hakkında açık bir beyanda bulunmaksızın davanın süresinde açılmadığını savunmuştur. Davacı tanıkları, davalının kiralanana 1986 yılı Haziran ayının ikisinde girdiğini, bunu dükkan konusu olarak bildiklerini açıklamışlardır. Davalı tanıkları ise kira ilişkisinin 1986 yılı Şubat veya Mart aylarında başladığını belirtmişlerdir. Vergi dairesinden alınan cevabi yazıda davalının kiralanandaki kira mükellefiyetinin 1.7.1986 tarihinde başladığı belirtilmektedir. Davacı şahitlerinin ifadeleri ile vergi dairesi cevabı birbirini doğruladığından kira ilişkisinin 2.6.1986 tarihinde başladığının kabulü gerekir.
Davalı tanıklarının ifade ettikleri tarih belirsiz olduğu kadar savunmada dahi böyle bir tanıktan söz edilmemiştir. Akdin süresiz olduğu her iki tarafın şahitlerinin beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu itibarla davadan önceki son altı aylık dönem 2.12.1987-2.6.1988 olduğuna göre 16.2.1988 tarihinde davalıya tebliğ edilen ihtarname devre sonuna nazaran 3 ay öncesini kapsadığına göre 6.6.1988 tarihindeki dava süresindedir. İşin esası incelenmesi gerekirken sebebi dahi açıklanmadan davanın süreden reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan son hükmün dahi bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.11.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.