 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/15147
K: 1989/17057
T: 09.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme tahliyeye karar vermiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Davacının temerrüt sebebiyle tahliye isteğine karşı davalı temerrüt ihtarına konu edilen ay kira parasının 30 günlük süre içerisinde davacının isteği üzerine normal şekilde posta havalesi ile 23.12.1988 tarihinde P.T.T. vasıtası ile gönderdiğini savunmuş ve çocukların eline geçmemesi için davacının bu tür ödemeyi kendisine önerdiğini bildirmiştir.
Gerçekten 1988 Ekim, Kasım ayları kira parası sözlü akte göre peşin ödenmesi gerekirken ödenmediğinden davacı yasal içerikli 28.11.1988 keşide, 7.12.1988 tebliğ tarihli ihtarname göndermiştir. Davalı da 23.12.1988 tarihinde ihtarla istenen ayların kira parasını P.T.T. vasıtasıyla ve normal havale ile davacıya havale etmiş, bu para davacı tarafından 7.2.1989 tarihinde her hangi bir ön koşul (ihtirazı kayıt) ileri sürülmeden alınmıştır.
B.K.nun 73. maddesine göre kira parasının taraflar arasında aksi kararlaştırılmadıkça davalının ödeme zamanında ikametgahının bulunduğu yerde ifa edilmesi gerekir. Başka türlü anlaşma yoksa (açık veya kapalı) kural olarak ifa yasada bu şekilde düzenlenmiştir. Bu nedenle P.T.T. vasıtasiyle gönderildiği zaman konutta ödemeli gönderilmesi icabeder. Fakat davalı evde başkalarının eline geçmemesi için normal biçimde gönderilmesinin kendisine davacı tarafından önerildiğini savunmuş, bu savunmaya karşı çıkılmadığı gibi sonradan bu usulsüz ifa davacı tarafından kabul edilerek para postaneden ön koşulsuz alınmıştır.
Bu durumda temerrüdün oluştuğunu, özellikle temerrüdün aktin feshi ve tahliye sonucunun doğduğunu iddia etmek hem iyiniyet kuralları hem de usulsüzlüğün icazetle düzeleceği kuralına aykırı olur. Bu sebeple davanın reddine karar vermek gerekirken tahliyeye karar verilmesi isabetli görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 9.11.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.