 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1989/15050
K: 1989/17216
T: 10.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava ihtiyaç nedeniyle tahliye davası olup mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Karar süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı halen iki dairenin birleştirilmesi ile meydana getirilen babasına ait taşınmazda anne ve babası ile oturduğunu, kendisinin akademik kariyer sahibi olduğunu, bilimsel kariyeriyle ilgili kitaplarını koymak ve gerektiğinde arkadaşları ile toplantılar yapmak için dava konusu taşınmaza konut olarak ihtiyacı bulunduğunu ileri sürerek süresinde iş bu davayı açmıştır. Davalı samimiyetsizlik iddiasında bulunmuş, 1981 senesinde dava konusu taşınmazın sahibi olan davacının babasının aynı ihtiyaçlı oğlu için dava açtığını, o davanın reddedildiğini, bunun üzerine taşınmaz davacıya temlik edilerek bu defa davacının bu davada ileri sürdüğü ihtiyacın aynısını ileri sürerek 1987 yılının Ekim ayında bir dava açıp o davanın da reddedilerek bu davanın kesinleşmesini müteakip yine aynı sebeplerle inceleme konusu davanın ortaya getirildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Gerçekten davacının dava konusu taşınmazı babasından iktisap ettikten sonra aynı konut ihtiyacını ileri sürerek 1987 Ekim ayında açtığı davanın redle sonuçlanıp kesinleşmesi üzerine ara yerde sosyal ve mesleki hiçbir değişiklik ileri sürülmeksizin aynı sebeple bu davanın açıldığı görülmüştür. Bu davadan önce kesinleşen karar bu dava için hiçbir başka sebep araştırılmaksızın kesin hüküm niteliğinde bulunmasına rağmen ve böylece ileri sürülen ihtiyacın samimi olmadığı yargısal bir kararla kesin olarak tesbit edildiği halde tahliyeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 423. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 10.11.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.