 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1988/17156
K: 1989/859
T: 25.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava iki haklı ihtar nedeniyle tahliye isteminden ibarettir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Bir kira yılı içinde yapılmış iki haklı ihtara dayanan tahliye davasının kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malikin bu davayı açabilmesi için önce kiracıya ihtar tebliğ ettirerek kira bedellerinin kendisine ödenmesini istemesi, ondan sonra ihtarları göndermesi gerekir. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun mahkemece kendiliğinden nazara alınması icap eder.
Bu davanın 6570 sayılı yasanın 7/e maddesi ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca aktin hitamını izleyen bir ay içinde açılması zorunludur. İhtarlar dava şartı olduğu için süre kesme niteliğini haiz değildir. Süre konusu kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle re'sen gözetilmesi gerekir.
İhtarların bir kira yılı içinde muaccel hale gelmiş (istenebilir durumu almış) değişik ayların kirasına ilişkin olarak en az iki defa kiracıya tebliğ edilmesi, haklılığı için de ödemelerin ihtarların tebliğinden önce yapılmaması şarttır. Tebliğden sonra yapılan ödemelerin hukuki değeri yoktur. İhtarlar tebliğ ile hukuki sonuç doğuracağından ödemelerde tebliğ tarihinin esas alınması şarttır. Keşide tarihi sadece muacceliyet bakımından önem taşımaktadır. Zira muaccel olmayan (henüz ödenmesi gerekmeyen) kira parasının istenmesi mümkün değildir.
Süresiz akitlerde ve kira bedelinin senelik ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.
Olayımızda : Davacı yazılı kira aktinin bulunmadığını, sözlü olarak davalıya 1.5.1986 tarihinde kiralandığını, belirli süreli olduğunu dahi ileri sürmediği halde dinlenen tanıklardan kira ilişkisine aracı olan (H.Ç.)'in ifadesine göre 1.5.1986 tarihinde iki ay süre ile kurulduğunu, ondan sonra 6570 sayılı kanunun 11 inci maddesine göre bir yıllık olarak yenilendiğini düşünecek olursak 7.6.1986 tarihinde açılan davanın süresinde bulunmadığı görülmektedir ki bu hal yukarıda açıklanan esasa aykırıdır. Kiraların gecikerek ödenmesi gerek B.K.'nda gerekse 6570 sayılı yasada ihtar şartına tabi tutulmuştur. Bu şartlara uymayan gecikmeler hiç bir zaman tahliye sebebi olamaz. Kaldı ki aylık kiraların ve zaman muaccel olacağı belli olmamakla beraber peşin ödeneceği kabul edilse dahi 19.4.1988 tarihinde çekilen ihtarla Nisan ayı kirası da istenebileceği halde sadece Şubat ve Mart kiralarının istenmesi, bölünmek suretiyle Nisan ayının ikinci bir ihtara konu edilmesi iki haklı ihtar olgusunu gerçekleştirmez.
Gönderilen ihtarlar B.K.'nun 260 ıncı maddesindeki içeriği de haiz değildir. Davaya hiçbir hukuki şekil verilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın öncelikle süreden reddine karar vermek gerekirken bu konudaki mevzu hukuk ihmal edilerek davanın kabulüne karar verilmesi çok büyük hata teşkil etmiştir. Ve karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428. inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25.1.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.